Eğitim Sitesi

Kör Nokta Şiiri

Kör Nokta

Bir gölge asılmış saatin akrebine
Diğerleri etrafımda fır dönüyor
Canhıraş bir çığlık fırlıyor yırtık mazimden
Sararmış bir fotoğrafa sıkışmış en son gülüşümüz
Gülümsemen çiy tanesi kadar ürkek
Çiy tanesi gibi canı burnunda
Bir dünya öldürmüştüm gözlerinde
bir Fatihaya değmez

Yokluğunun kar taneleri yağıyor
baharlarıma
Huzur uykularımın kaçkını
Parmak uçlarında usulca gelip
bir meltem ört üzerime
sen kokulu

Karanlık bile kamaştırıyor gözlerimi
Zifir ötesi karanlık olmalı
Öyle ki
karanlık onun yanında kendinden utanmalı
Baykuşların gözleri bile donmalı
Kimse görmemeli
parmak uçlarıma delilik emzirdiğimi

Sana gitmeyen yollara vuruldum ben hep
Küfelik gecelerde
Kıyametimdi belki seni bulmak
Yokluğun idam
Varlığın müebbet

Sen tarafımda Moğol istilası
Mahcubiyet hamalı kalemim
Beni kurtarmak için el verdiği kuyuda
Bir sen tükettim içimde
lugatimle birlikte

Murat HALICI
(Tehlikeli Şiirler adlı kitabımdan)

Murat HALICI Şiirleri

  

Henüz Yorum Yazılmamış.
İlk Yorumu Siz Yazabilirsiniz.

Benzer Murat HALICI Şiirleri:

Valentina I

Sükutla demleniyorum çıldırasıya
Çoktan ölmüş notalar
Zaman kendini sokan akrep
Yalnızlık kendimi gösteren ayna
İpi kopan uçurtma gibi
Saklısın çocukluk gözyaşlarımda
Boş ver! Şerefine Valentina!

O kadar haklıydı ki herkes
Sonuna kadar haksız olmalıydık
Parmak izlerimiz olmalıydı
Her maktulün yakasında
Dişlerimizde öldürülen çocukların kanları…
Bizim için çalmalıydı idam çanları
Boş ver! Şerefine Valentina!

Onca masumun inadına
En günahkâr biz olmalıydık
Doğabildik mi hayatın kucağına?
Öğrenebildik mi yaşamayı hala?
Bir daha gelseydik dünyaya
Yine bir günah olurduk en fazla
Fazla değil
Ah bir sevebilseydik!
Boş ver! Şerefine Valentina!

Murat Halıcı

Murat HALICI

Fecr Zikriyatı

-1-

Mahcup bir güfte asılı fecre
Deniz kayalıklara vuruyor kendini
Aşüfte gül soyunuyor dikenlerinden
Hatıraları kemiriyor zaman
Birazdan kader denen gardiyan
Tutup kulaklarımdan beni
peşkeş çekecek hayata

-2-

Teselliler uyuşturmuyor neşter yaralarını
Gülüşmeler sönümleniyor zamanın sinesinde
Çığlık çığlığa bir sessizlik
İsyan vakti lâkin
Beynin gri hücreleri bile yasaklı
Kendi yankısında boğuluyor hayat

-3-

Dudaklarım dualar serpiyor geceye
Korkmak ve umut etmek
Kaderle güreşmektir hayat
Alt alta üst üste
Ben yenilmeye doymayan pehlivanım
Baştan olsun derim her seferinde

-4-

Tütsülenmiş anılar zulamda
Müebbet hapsolmuşum hayata
Beynimde ezeli bir doğum sancısı
Yalanım yok ehlikeyifim
Bilerek bozdum pusulamı
Sızıyorum kendimden
Başlıyor gece gibi bende de
Yok oluşun acısı

Murat Halıcı
(Şiir Resitali Kitabımdan)

Murat HALICI

Kör Nokta

Bir gölge asılmış saatin akrebine
Diğerleri etrafımda fır dönüyor
Canhıraş bir çığlık fırlıyor yırtık mazimden
Sararmış bir fotoğrafa sıkışmış en son gülüşümüz
Gülümsemen çiy tanesi kadar ürkek
Çiy tanesi gibi canı burnunda
Bir dünya öldürmüştüm gözlerinde
bir Fatihaya değmez

Yokluğunun kar taneleri yağıyor
baharlarıma
Huzur uykularımın kaçkını
Parmak uçlarında usulca gelip
bir meltem ört üzerime
sen kokulu

Karanlık bile kamaştırıyor gözlerimi
Zifir ötesi karanlık olmalı
Öyle ki
karanlık onun yanında kendinden utanmalı
Baykuşların gözleri bile donmalı
Kimse görmemeli
parmak uçlarıma delilik emzirdiğimi

Sana gitmeyen yollara vuruldum ben hep
Küfelik gecelerde
Kıyametimdi belki seni bulmak
Yokluğun idam
Varlığın müebbet

Sen tarafımda Moğol istilası
Mahcubiyet hamalı kalemim
Beni kurtarmak için el verdiği kuyuda
Bir sen tükettim içimde
lugatimle birlikte

Murat HALICI
(Tehlikeli Şiirler adlı kitabımdan)

Murat HALICI

Kör Nokta Şiiri