Eğitim Sitesi

İsyan Şiiri

İsyan

İstemem, bahçende güller açmasın,

Bülbüller ötmesin şen sesleriyle,

Yıkılsın, tütmesin ocağının dumanı,

Baykuşlar konsun viranelerine.



Kraliçe seçilsin kara yılanlar,

Adam rolünde şimdi hep çıyanlar,

Kendini bulunmaz deva sananlar,

Çekilsin artık köhne hanelerine.



Nasıl harcadılar koç yiğitleri,

Garibin üstünde kenesi, bitleri,

Bukalemun misali, yoz tipleri,

Doladılar bizi dümenlerine.



Kambur gibi sırtımıza bindiler,

İndirsen zararı sana dediler,

Biz çalıştık saf saf onlar yediler,

İsyan sindi artık hücrelerime.

Ahmet ALPTEKİN Şiirleri

  

Şennur Ulaş İsyan sindi artık hücrelerime...
Duygularıma böylesine güzel tercüman olan şiiriniz için, ellerinize sağlık diyorum... 2005-02-17

Yazılan son 1 yorum gösteriliyor.

İçerikle ilgili 1 yorum yazılmış.

Benzer Ahmet ALPTEKİN Şiirleri:

Güzelim

Dilim gönlüme tercüman olmuyor,

Dinmiyor içimdeki sızı güzelim.

Kimseler benim halim sormuyor,

Gülmüyor yüzüm, gülmüyor güzelim.



Öyle bir dert ki tarifi olmayan,

Bir ıstırap, dinmeyen son bulmayan,

Yıllardır bizi böyle ayrı koyan,

Gurbetin kahrı bitmiyor güzelim.



Görmüyorum, gözlerim buğulanmış,

Yanaklarım gözyaşı ile sulanmış,

Bir Sevda aklımı başımdan almış,

Bilmiyorum ne haldeyim güzelim.

Ahmet ALPTEKİN

Dut Ağacı

Kale içerisindeydi asıl soyun,

Dört kolun vardı, dört yana uzardın.

Yüksek değildi, kısacıktı boyun,

Şöyle böyle üç dört metre kadardın.



Arkadaşın yoktu,çevren bomboştu,

Denize yüz adım mesafedeydin.

Üzümsü meyven ne kadar da hoştu,

Bağdaki dutun yavrusu gibiydin.



Meyvelerin kankırmızı, kapkara,

Her gün biraz daha olgunlaşırdı.

Koşar uzanırdık yüklü dallara,

Kanın üstümüzde iz bırakırdı.



Çok kere dayak yerdik annemizden,

Üstümüz başımız kirlendi diye.

Yine de gelir, vazgeçmezdik senden,

Sen de bizi beklerdin o tepeye,



Van gölü, altın kumsal ve kara dut,

Bizim için asla vazgeçilmezdi.

Geldi geçti kalmadı eski umut,

Çocukluğun verdiği bir hevesti.



Son gördüğümde bir dalın kalmıştı,

Kurumuş, hayalete benziyordun.

Yıllar herşeyi elinden almıştı,

Derdin belli, geçmişi özlüyordun.



Ne üzülürsün canım dut ağacı,

Dünyaya kazık çakamazsın ya.

Bilirim dostlardan ayrılmak acı,

Olsun, sonunda toprak olmak varya.



İşte o zaman başka bir varlıkta,

Canlanır birleşen hücrelerimiz.

Uzak değil belki de çok yakında,

Seninle yeniden bütünleşiriz.

Ahmet ALPTEKİN

Süphan

Dumanlı başınla yüce göklerde,

Yıldızlarla, semayla konuşursun.

Eteklerin altın kumsalda, yerde,

Engin mavi sularla buluşursun.

Bir başkadır senin heybetin Süphan.



Arzın kalbinden fışkırdın göklere,

Yücelik kattın konduğun yerlere,

Eteğinle yayılmışsın düzlere,

Duruşun farklıdır başka dağlardan,

Alemi yandırır ateşin Süphan.



Ahlat,sarılmış eteğine, beline,

Sual olmaz kara, kışa, seline,

Garip köylüm bakar durur eline

Baharla birlikte canlanır her yan,

Halkımı doyurur himmetin Süphan.



Acın var bilirim, ama nerende?

Elif mi, Mahmut mu yandı sinende?

Bir garip sesler duyulur bazen de,

Yanık türküler söylersin durmadan,

Gönlümü kavurur yakışın Süphan.



Ad konurken ta ezelden dağlara,

Yaradan adını bahşetmiş sana,

Sözüm yoktur azametinden yana,

Korku salarsın düşmana uzaktan,

Kalpleri titretir bakışın Süphan.

Ahmet ALPTEKİN

İsyan Şiiri