Gençliğe...
Reh-i sevda diyerek; girmiş isen hakk yola,
Yol "Sırât-ı müstakîm" takılma sağa sola.
Sadâkat ve hasbîlik, hakk yolunun esası
Tevekkül ve itaat, değişmeyen yasası...
Yüreğimde dertlerin en güzeli bir sancı
Emr-i bi'l maruf yapmak, mücahidin inancı
Kırıp nefis putunu, boyan İlâhi renge...
Bir mü'min pek çok kâfir işte Bedir'de denge.
Ümit dolu bir sine, her şeyimiz bitse de;
Vermeye hazır gençlik, herşeyimiz gitse de.
Ahirzaman garibi, işte "Nebi; müjdesi
"Fetih yakındır!" diyor, bu da Kur'an'ın sesi...
Mehmet Ali KULAT Şiirleri
Henüz Yorum Yazılmamış.
İlk Yorumu Siz Yazabilirsiniz.
Zikredince Tevhid İle...
Kalp konuşur, lisan susar,
Zikredince Tevhid ile...
Gönül coşkun, akıl hayran!
Zikredince Tevhid ile...
Dile gelir kevn-i mekân
Göz önünde Ravza cinân,
İnsanlığı aşar insan...
Zikredince Tevhid ile...
Eşlik eder, damarda kan,
Hemhâl olur; cân ve cânan,
Gönülde yalnız bir sultan
Zikredince Tevhid ile...
Sır yoluna bâb açılır,
Gönle inciler saçılır,
Dünyada kevser içilir,
Zikredince Tevhid ile...
Bilinir ki hayat sözde,
Makam- mansıp, kalmaz gözde
Yanıp kavrulmaktır özde,
Zikredince Tevhid ile...
Mehmet Ali KULAT
Kutlu Yolun Yolcusuna...
Sancı sancı üstüne; bugün yarına gebe;
Kimi muştu bekliyor, kimi hala körebe!..
Çatlamış dudaklara kevserden kana kana...
Yevmu'l beter diyenler, şaşıyor bu ihsana!..
Hakk yola adım atan, rahmetle sarmaş dolaş;
Nice gözlerde perde; canlanıyor kesik baş!..
Sen bu yol için; and içen delikanlı;
Sen Nebî'den müjdeli; Kur'an ile nişanlı!..
Vesile-i Necâtın; râm ol, kutlu bir ere;
Yol uzun, yolcu yaya; tek varılmaz makbere!..
Sen gözümün ferisin, sırtla bu ağır yükü;
Hedef; Allah dâvası; dâva en kutlu ülkü!..
Yürü soluk soluğa; top senin! çevkân senin;
Doğsun Hakikat Nûr'u, dinsin âh-u zâr, enîn!
Bu yolda ölen şehid; bu yolun derdi derman;
Çile, suça keffâret; kader değişmez ferman!..
Dilinde zikr-i Tevhid, sînede aşk-ı cihad;
Mü'minlerin bayramı, şimdi panikte ilhad!..
Mehmet Ali KULAT
Ümit Nesline...
Bir duygu gönülde; bir fikir serde...
Davâ omuzda yük! Konmuş kaderde
Bu düşünce ile mü'min her yerde...
Şuurlu, iz'anlı, gayretli gerek...
Sabır kadehinden; çile içerek!
Aşk bu, sevdâ bu, yar bu, yâran bu!
Bir kılıç ki kında, paslı duran bu
Ayaklar altında şanlı Kur'an bu!
Öpmek ve kaldırmak, yüceltmek gerek
Pazular taş gibi, dağ gibi yürek!
Ah ümit! ah arzu! vuslât-ı yâre
Bir ilaç ki onulmaz dertlere çare
Son versin; insafsız bu âhuzâre
Hem hasbî, diyergam! Hem sıddık gerek
Bu yolun derdine; derman! Diyerek
Hayat, ölüm, zaman, izâfî bütün
Alem pür neşeli, mü'minler üzgün
Müslüman yurdunda Müslüman sürgün
Silkinip kalkmalı, coşmalı gerek
Hakkı kaldırmalı; küfrü ezerek!...
Varlık, yokluk, şekil... netice ölüm!
Yeter bunca zillet! Yeter be gülüm!
Ben ki en şerefli Rahman'a kulum
Başka kullukları atmalı gerek
İman kalesine; mermerden direk!..
Yürek alev alev; gönülde ak-kor
Ütopya değil bu; bilirim çok zor
Nâdanlar hal bilmez, baksa da hor hor
Kınayan kınasın, durmamak gerek...
Omuzdaki yükü cevher bilerek.
Mehmet Ali KULAT