sibel bence süperrrrrrr 2010-12-04
Farkında Mısın?
Zamanının kaçındasın, neyin başındasın?
Hayâllerin mi, gerçeğin mi telaşındasın?
Umarım ki fark edilmeyenin farkındasın,
Bil ki: saat işler, zaman geçer, ömür biter!
Hayatımıza iki meçhul bağ örülür,
Biri yanlışa sürükler, biri doğruya götürür.
Hangi yoldan gidilirse gidilsin, görülür:
Bil ki: saat işler, zaman geçer, ömür biter!
Umduğun aşa, ummadığın başa gelince,
Akıl başa gelip akla karayı seçince,
Anandan emdiğin süt burnundan gelince,
Bil ki: saat işler, zaman geçer, ömür biter!
İnsan evladı kendini tanır, hakkı tanır,
Haksızlıkta, zulümlerde kendinden utanır,
Her damla gözyaşında, kanda sonuca varır:
Bil ki: saat işler, zaman geçer, ömür biter!
Seyhanî söyler, ister kulak as, ister asma,
Güzeli görmezsen bile güzele kin kusma!
Aslını bil, doğruyu bul, yanlışlara susma!
Bil ki: saat işler, zaman geçer, ömür biter!
Kaçınılmaz misafir kapına vurduğunda,
Bülbül susmağa, karga ötmeğe durduğunda,
Eller dizlere, kazma toprağa vurduğunda,
Bil ki: saat durur, zaman durur, ömür biter!
Âşık SEYHANÎ Şiirleri
İçerikle ilgili 31 yorum yazılmış.
Benzer Âşık SEYHANÎ Şiirleri:
Ah İstanbul!
Sisler altında silüetin
Gülüyor mu ağlıyor mu
Belli değil...
Yıldırım yüklü kara bulutlar
Umut dolu güneşi mi vaat ediyor?
Ayasofya bağrında ağlarken
Çamlıca'nın sefa sürmesi
Gücüne mi gidiyor?
Ramazanda kandillerin sönük
Karanlık geceni Beyoğlu aydınlatıyor,
Süleymaniye'nin sesi kısık
Üsküdar'ı Beşiktaş'ın kahkahası inletiyor.
Dövünecek misin şimdi,
Nil gibi, Tuna gibi, Sakarya gibi
Akacak mısın eyvahlar denizine?
Biçare umutlar, biçare çırpınışlar...
Yedi kandilli Süreyyanın kovamadığı karanlığı
Yedi başlı ejderle mi korkutacaksın?
Sevgi koyamadığın kalplere nefret mi dolduracaksın?
Sen ne bulunmaz Hint kumaşısın
Ne de güç bulunan bir mücevhersin!
Sen ki alemin gözünü kamaştıran bir güzelsin!
Peşinden koşanların oyuncağı değil,
Ardından gelenlerin bayrağı olmak için,
Sen fetih atını hazırla!
Fatihin binmesi an meselesidir.
Aşık SEYHANİ
Âşık SEYHANÎ
Uçun, gün sizin, uçun!
Ta oraya, uzaklara..
Bak!.. Kucak açmış bekler,
Mor çiçekler…
Ha!.. Durun biraz, bekleyin,
Konuverin şuracığa.
Sahi niye gelmiştiniz siz?
Hemen de gidiyorsunuz.
Öpecektiniz ya hani,
Tek tek, renk renk çiçekleri.
Koklamayacak mıydınız,
Kekikleri, sümbülleri?
Yoksa, şu arılar var ya,
Özleri emen arılar...
Onları mı kıskandınız?
Biliyorum, darıldınız;
Sevmeyi bilmeyene,
Seveni hor görene,
Sever gibi görünene
Aldandınız..
Sahi niye gelmiştiniz siz?
Hemen de gidiyorsunuz.
Oysa güzelim çiçekler,
Birilerini bekler.
Uçun kelebekler, uçun!
Çiçekler sizleri bekler.
Âşık SEYHANÎ
Sus ey bülbülüm, ötme yanık yanık!
Ezelden kalma herhâl, bağrım yanık
Yanaklarım ıslak, ağlamışım, neden?
Hep gülmüştüm oysa, aşkı bilmeden.
Aşk kalbe yazılan sevdanın adı
Ne kutsalmış meğer,silinmez yazı
Alınyazımdı düşümde gördüğüm,
İncecik saçları olmuştu kördüğüm.
Tek tek ördüğüm saçlar oldu ilmek,
Hemen geçti boynuma, suç mu sevmek?
Ah..! Evet, sevmek suç, cezam hicrandır,
Felek gülsün bahtıma son duamdır!
Âşık SEYHANÎ