koparmak ile ilgili deyimler

Koşu koparmak
Koşu koparmak deyiminin açıklaması ve örnek cümlelerini göster 2023-06-23 09:57:04

Hızla koşuvermek, çabucak atılıp gitmek.
"Bitişe yaklaştıkça iki at koşu koparmaya çalışıyordu."

Kelle koparmak
Kelle koparmak deyiminin açıklaması ve örnek cümlelerini göster 2018-04-10 01:52:13

Olumsuz ve başarısız bir durum sonunda işe, göreve son vermek.
"Bu durum karşısında patron mutlaka kelle koparmak isteyecek."
"Bakanlıkta yakın zamanda bazı kelleler kopacak."

Dizginleri koparmak
Dizginleri koparmak deyiminin açıklaması ve örnek cümlelerini göster 2017-10-14 04:42:05

Her türlü bağ, kontrol, etki ve baskıdan kurtulmak.
"Artık dizginleri kopardım, tek başıma yaşayacağım."

Çığlık koparmak
Çığlık koparmak deyiminin açıklaması ve örnek cümlelerini göster 2018-12-01 21:05:51

Kulak tırmalayıcı korkunç sesler çıkararak acı acı bağırmak.
"Apartmanda kimin çığlık kopardığını anlayamadım."
"Hırsızı görünce çığlık koparmaya başladı."

Etinden et koparmak
Etinden et koparmak deyiminin açıklaması ve örnek cümlelerini göster 2018-04-24 21:05:11

Çok acı vermek.
"Parmağım kapıya sıkıştı, etimden et kopardılar sanki."

İzin koparmak
İzin koparmak deyiminin açıklaması ve örnek cümlelerini göster 2018-04-27 22:48:28

Güçlükle izin almak.
"Yalvar yakar iki gün izin koparabildim."

Curcuna koparmak
Curcuna koparmak deyiminin açıklaması ve örnek cümlelerini göster 2018-04-20 22:09:42

Gürültüyle çevreyi karıştırmak.
"Davetliler salonda curcuna kopardılar."
"Öğrenciler boş derslerde sınıfta curcuna koparıyor."

Bir bardak suda fırtına koparmak
Bir bardak suda fırtına koparmak deyiminin açıklaması ve örnek cümlelerini göster 2019-01-01 01:29:48

Çok basit, küçük, önemsiz bir şeyi büyütüp içinden zor çıkılır bir olay hâline getirmek.
"Bir bardak suda fırtına koparmayı bırak artık, mendilini yaktıysa evi de yakmadı ya!"
"Telefonu düşürdü diye bir bardak suda fırtına koparmanın anlamı yok."

Kıyameti koparmak
Kıyameti koparmak deyiminin açıklaması ve örnek cümlelerini göster 2018-04-12 06:44:16

1. Bir şeye çok kızarak bağırıp çağırmak, feryat etmek.
"Onlara ayrılan masaya, başka müşteriler oturdu diye kıyameti kopardı."
"Onun bilgisayarına dokunma, yoksa kıyameti koparır."

2. Aşırı gürültülere, kargaşaya yol açmak.
"Öğretmen olmayınca, çocuklar sınıfta kıyameti koparıyor."
"Bu olay duyulmasın, yoksa kasabada kıyameti koparırlar."

Ödünü koparmak
Ödünü koparmak deyiminin açıklaması ve örnek cümlelerini göster 2018-11-29 18:27:11

Çok korkutmak.
"Birden odaya girince ödümü kopardı."
"Gece gece çocuğun ödünü koparacaksın, şimdi şaka sırası mı!"
"Gerçeklerin ortaya çıkması, yalancıların ödünü koparabilir."
"Yapılan gösteriler birilerinin ödünü kopardı."

Kahkaha koparmak
Kahkaha koparmak deyiminin açıklaması ve örnek cümlelerini göster 2018-04-06 02:26:55

Kendini tutamayıp yüksek sesle gülmek
"Filmin o sahnesinde tüm salon kahkaha kopardı."
"Telefonuna bakıyor, ara sıra kahkaha koparıyordu."

İpi koparmak
İpi koparmak deyiminin açıklaması ve örnek cümlelerini göster 2017-10-14 04:42:05

Bağlı bulunduğu yer ya da kişi ile ilişkisini kesmek, aradaki anlaşmazlığı artırmak.
"Çalıştığım şirketle ipi kopardım."
"Eski eşiyle ipleri tamamen koparmışlar anlaşılan."