Gözlerini kırpmadan
Gözlerini kırpmadan deyiminin açıklaması ve örnek cümlelerini göster 2018-03-29 04:48:19
Hiç çekinmeden, hiç duraksamadan.
"O kadar öfkeliydi ki, gözleri kırpmadan telefonu parçaladı."
"Padişah suçluyu gözlerini kırpmadan idam ettirdi."
Gözünü kırpmadan
Gözünü kırpmadan deyiminin açıklaması ve örnek cümlelerini göster 2017-10-14 04:42:05
Hiç çekinmeden, hiç duraksamadan.
"O kadar öfkeliydi ki, gözünü kırpmadan telefonu parçaladı."
"Padişah suçluyu gözünü kırpmadan idam ettirdi."
Karanlıkta göz kırpmak
Karanlıkta göz kırpmak deyiminin açıklaması ve örnek cümlelerini göster 2018-04-07 19:58:18
Bir şeyi anlatmak isterken karşısındakinin anlayamayacağı bir işarette bulunmak ya da bir söz söylemek.
"Sevip de söyleyememek, karanlıkta göz kırpmaktan farksızdır."
"Sen karanlıkta göz kırpmışsın, kimin haberi var ki bunlardan."
Göz kırpmadan
Göz kırpmadan deyiminin açıklaması ve örnek cümlelerini göster 2018-03-28 06:14:22
1. Hiç duraksayıp çekinmeden.
"Göz kırpmadan, cebindeki tüm parayı verdi."
"Vatan için, göz kırpmadan can veririz."
"O sahneyi, göz kırpmadan izledim."
2. Acımadan, merhamet etmeden.
"Esirleri göz kırpmadan kurşuna dizdiler."
"Masum insanlara, göz kırpmadan iftira atar oldular."
"İnsafsızlar, sivil insanlara göz kırpmadan ateş edebiliyorlar."
Göz kırpmak
Göz kırpmak deyiminin açıklaması ve örnek cümlelerini göster 2018-03-28 06:32:34
1. Karşısındakine göz kapağını açıp kapatarak işaret vermek, bu şekilde meramını anlatmaya çalışmak; bir şeyi onayladığını ya da doğru olmadığını gözünü açıp kapayarak belirtmek.
"Kalabalık içinde birbirlerine göz kırparak gülümsediler."
"Arkadaşına göz kırpıp, dışarı çağırdı."
2. Göz kapağını kapayıp açmak.
"Gözünde sorun mu var? Çok göz kırpıyorsun."
"Karşımda oturan çocuk, sürekli bana göz kırpıyor."
3. Niyetini belli edecek eylemlerde bulunmak.
"Yaptığı açıklamayla, Beşiktaş'a göz kırptı."
"Başkanlık koltuğuna göz kırptı."