kaymak ile ilgili deyimler

Kaymak gibi
Kaymak gibi deyiminin açıklaması ve örnek cümlelerini göster 2018-04-09 17:08:55

1. Bembeyaz ve pürüzsüz.
"Tüm bahçeyi kaymak gibi kar kaplamış."
"Bu kremi kullandığınızda cildinizin kaymak gibi olduğunu göreceksiniz."

2. Tadı güzel ve yumuşak.
"Hazırladığım yemek kaymak gibi olmuş, afiyet olsun."
"Hazırladığı dondurmalar kaymak gibi nefis olur."

Yağ gibi kaymak
Yağ gibi kaymak deyiminin açıklaması ve örnek cümlelerini göster 2018-02-17 00:06:28

Kızak, taşıt vb. sarsılmadan hızla gitmek.
"Yeni arabayla otoyolda yağ gibi kaydık."

Gönlü kaymak
Gönlü kaymak deyiminin açıklaması ve örnek cümlelerini göster 2018-03-26 05:48:04

Sevmeye eğimli olmak.
"Genel olarak, pastel renklere gönlü kayıyor."

Gözü kaymak
Gözü kaymak deyiminin açıklaması ve örnek cümlelerini göster 2018-03-29 02:40:21

1. Gözünde şaşılık olmak.
"Senin gözün kayıyor gibi geldi bana."

2. Bir şeye istemeyerek bakmak.
"Karşıdaki balkona sık sık gözü kayıyordu."

3. Bayılmak sırasında gözünün akı çoğalmak.
"Konuşurken durgunlaştı, gözünün kaymaya başladığını fark ettim."

Şaftı kaymak
Şaftı kaymak deyiminin açıklaması ve örnek cümlelerini göster 2023-09-12 14:00:35

Dengesini yitirmek, kontrolünü kaybetmek, fiziksel ve psikolojik olarak tutarsız olmak.

"İflastan sonra bu adamın şaftı temelli kaydı."
"Sana bir tokat çakarım, şaftın kayar!"
"Akşama kadar çocuklarla uğraşmaktan şaftın kayıyor."
"Abinin şaftı kaymış, bir süre dinlenmesi gerek."

Arka plana kaymak
Arka plana kaymak deyiminin açıklaması ve örnek cümlelerini göster 2023-06-11 15:25:11

1. Gözden düşmek.
"Bu model kıyafetler arka plana kaymaya başladı."

2. Önemini yitirmek, değersizleşmek.
"Bu ödev arka plana kaydı, sonra yaparım."

Sağa kaymak
Sağa kaymak deyiminin açıklaması ve örnek cümlelerini göster 2018-03-09 15:58:49

Siyasette ve ekonomide sağ eğilimli olmak.
"Son söylemlerin biraz sağa kaymaya başladı."

Gözleri kaymak
Gözleri kaymak deyiminin açıklaması ve örnek cümlelerini göster 2018-03-29 02:41:09

1. Gözünde şaşılık olmak.
"Senin gözlerin kayıyor gibi geldi bana."

2. Bir şeye istemeyerek bakmak.
"Karşıdaki balkona sık sık gözleri kayıyordu."

3. Bayılmak sırasında gözünün akı çoğalmak.
"Konuşurken durgunlaştı, gözlerinin kaymaya başladığını fark ettim."

Kaymağını yemek
Kaymağını yemek deyiminin açıklaması ve örnek cümlelerini göster 2018-03-20 01:28:05

Bir şeyin en büyük payını, kârını ele geçirmek.
"İşin kaymağını yiyen yüzde onluk bir kesim."
"Onlar, bu işin kaymağını yeme derdindeler. "

Hayatı kaymak
Hayatı kaymak deyiminin açıklaması ve örnek cümlelerini göster 2018-04-02 08:15:09

her işi ters gitmek, mahvolmak.
"Bu adamlar insanın hayatı kaydırır, dikkat et!"
"Birçok gariban insanın hayatı kaydı."

Kaymak tutmak
Kaymak tutmak deyiminin açıklaması ve örnek cümlelerini göster 2018-04-09 17:10:08

Sütün veya bir sıvının üzerinde kaymak oluşmak, kaymaklanmak.
"Süt kaymak tutmuş, alıp ayrı tabağa koydum."
"Salep yaptım, biraz beklettim hemen kaymak tutmuş."
"Üstü kaymak tutmuş çorbayı ocağa koydu."

Kaymak bağlamak
Kaymak bağlamak deyiminin açıklaması ve örnek cümlelerini göster 2018-04-09 16:59:23

Sütün veya bir sıvının üzerinde kaymak oluşmak, kaymaklanmak.
"Süt kaymak bağlamış, alıp ayrı tabağa koydum."
"Salep yaptım, biraz beklettim hemen kaymak bağlamış."
"Üstü kaymak bağlamış çorbayı ocağa koydu."