ders ile ilgili deyimler

Ders almak
Ders almak deyiminin açıklaması ve örnek cümlelerini göster 2018-04-28 21:16:58

1. Bir konu üzerinde bir öğrenci yetkili bir kimseden bilgi edinmek.
"Çocuğun matematikten ders alması lazım."

2. Bir olaydan deneyim kazanmak, ibret almak.
"Kardeşimin başına gelenlerden hepimiz ders aldık."
"Gördüklerinizden ders alın, Siz de aynı hataya düşmeyin."

Ahlak dersi vermek
Ahlak dersi vermek deyiminin açıklaması ve örnek cümlelerini göster 2019-01-13 21:17:40

Toplumu doğru ve güzel şeylere ulaştıran, insanlığın benimsediği fikir ve davranışları birine öğretmek.
"Senin nasıl biri olduğunu biliyorum, bana ahlak dersi vermeye çalışma."
"Ahlak dersi vermeyi bırak da işin aslına gel."

Ders çıkartmak
Ders çıkartmak deyiminin açıklaması ve örnek cümlelerini göster 2019-04-08 03:42:29

Bir olaydan deneyim kazanmak, ibret almak.
"Umarım bu yaşananlardan ders çıkartırsınız."
"Size göre bu olaydan nasıl bir ders çıkartmamız gerekir?"

Ders görmek
Ders görmek deyiminin açıklaması ve örnek cümlelerini göster 2023-06-03 17:04:37

Bir konu üzerinde bir öğrenci yetkili bir kimseden bilgi edinmek.
"Bu konuda uzun süre ders görmüş."
"Ders görmek için kursa gitti."

Durumdan ders çıkarmak
Durumdan ders çıkarmak deyiminin açıklaması ve örnek cümlelerini göster 2023-06-03 17:12:11

İçinde bulunulan şartları değerlendirerek yanlış adım atmamak.
"Son yaşadığın durumdan ders çıkar, tanımadığın insanlara güvenme."
"Yaşanan durumdan ders çıkarmazsak, ileride daha büyük sıkıntılar yaşarız."

Ders başı etmek
Ders başı etmek deyiminin açıklaması ve örnek cümlelerini göster 2018-12-04 19:24:08

Tatil sonrası öğrenciler yeni öğretime başlamak.
"İki hafta sonra ders başı edecekler."
"Öğretmen eksiğimiz çok, bu çocuklar nasıl ders başı edecek?"

Doğrusu Dersbaşı etmek TDK Sözlük

Ders yapmak
Ders yapmak deyiminin açıklaması ve örnek cümlelerini göster 2023-06-03 17:07:54

1. Sınıfta belli bir programa bağlı olarak herhangi bir konuyu işlemek.
"Tam ders yapmaya başladığımızda kapı açıldı."
"Öğleden sonra ders yapmayacağız."

2. Sınıfta verilen ödevi daha sonra yapmak.
"Ders yapmak için arkadaşına gitti."
"Sen bugün hiç ders yapmadın."

Ders vermek
Ders vermek deyiminin açıklaması ve örnek cümlelerini göster 2018-04-28 21:19:55

1. Öğretmek, yetiştirmek.
"Arapça ders verdiğini biliyorum."

2. Azarlamak, sert davranmak, sert bir karşılıkla yola getirmek.
"Çok yanlış davranıyor, ona bir ders vermem gerekiyor."
"Çok havalı biriydi, ona dün güzel bir ders verdik, artık akıllı olur herhalde."

Dersi asmak
Dersi asmak deyiminin açıklaması ve örnek cümlelerini göster 2018-12-03 16:55:21

Dersten kaçmak, derse gitmemek.
"Bir daha dersi astığını duymayayım."
"Geçen hafta son iki dersi asmışsınız."
"Bugün ilk dersi asmayı düşünüyorum."

Dersleri asmak
Dersleri asmak deyiminin açıklaması ve örnek cümlelerini göster 2018-12-03 16:57:46

Derslerden kaçmak, derslere gitmemek.
"Bir daha dersleri astığını duymayayım."
"Bugün sabahki dersleri asmayı düşünüyorum."

Ders olmak
Ders olmak deyiminin açıklaması ve örnek cümlelerini göster 2018-04-28 21:17:58

Yaşanılan bir olaydan veya durumdan tecrübe kazanmak, faydalı bilgi edinmek, ibret olmak.
"Bu deprem felaketi hepimize ders olsun."

Ders başı yapmak
Ders başı yapmak deyiminin açıklaması ve örnek cümlelerini göster 2018-12-04 19:25:39

Tatil sonrası öğrenciler yeni öğretime başlamak.
"İki hafta sonra ders başı yapacaklar."
"Öğretmen eksiğimiz çok, bu çocuklar nasıl ders başı yapacak?"

Doğrusu Dersbaşı yapmak TDK Sözlük