dalmak ile ilgili deyimler

Konuşmaya dalmak
Konuşmaya dalmak deyiminin açıklaması ve örnek cümlelerini göster 2018-04-13 01:47:42

Başka şeylerle ilişkiyi keserek belli bir konudan söz etmek.
"Nermin hanım konuşmaya dalınca, ocaktaki yemeği unutmuştu."
"Konuşmaya daldık, bu akşam misafirlerimiz var, kalkıp hazırlık yapalım."
"Konuşmaya dalıp, beni aramayı unutmuş."

Gözleri dalmak
Gözleri dalmak deyiminin açıklaması ve örnek cümlelerini göster 2019-05-13 06:07:21

Gözlerini bir noktaya dikerek dalgın dalgın bakmak ve düşünce olarak ortamdan uzaklaşmak.
"Zavallı ihtiyar bir noktaya gözleri dalmış öylece duruyordu."
"Gözlerin daldı yine, nerelerde geziyorsun?"

Düşünceye dalmak
Düşünceye dalmak deyiminin açıklaması ve örnek cümlelerini göster 2018-12-22 02:59:50

Dalgın bir durumda düşünmek.
"Düşünceye dalınca zamanın nasıl geçtiğini anlayamadı."
"Yine düşünceye dalmışsın, sorun yoktur umarım."

Dünya telaşesine dalmak
Dünya telaşesine dalmak deyiminin açıklaması ve örnek cümlelerini göster 2018-11-22 14:48:03

Hayatı sürdürebilmek için bu dünyanın işi, gücüyle uğraşmak.
"Son haftalarda dünya telaşesine daldık, ailemizi de ihmal ettik."
"Tüm gün iş yerinden çıkamıyorum, dünya telaşesine daldım gidiyorum."
"Dünya telaşesine fazla dalma, her şey olacağına varır."

Dalıp gitmek
Dalıp gitmek deyiminin açıklaması ve örnek cümlelerini göster 2019-05-11 22:22:56

Bir düşünce veya hayal ile bulunduğu ortamdan uzaklaşmak.
"Yine nerelere dalıp gittin güzel kardeşim?"
"Anlattıklarını dinledikçe hepimiz bir yerlere dalıp gittik."

Çivileme dalmak
Çivileme dalmak deyiminin açıklaması ve örnek cümlelerini göster 2018-12-18 15:04:18

Dimdik ve ayaküstü bir durumda suya atlamak.
"Burası fazla derin değil, çivileme dalmaya kalkma."
"Kayaların üstünden çivileme dalmak için atlıyor."

Kendi âlemine dalmak
Kendi âlemine dalmak deyiminin açıklaması ve örnek cümlelerini göster 2018-04-10 04:39:31

1. Çevre ile ilgisini kesip iç dünyasına kapanmak.
"Son günlerde kendi âlemine daldı, pek bizimle de konuşmuyor."

2. Eğlenceye, zevküsefaya kapılmak.
"Kendi âlemine dalmış çocuğu, gidip niye rahatsız ediyorsun?"

Suya dalmak
Suya dalmak deyiminin açıklaması ve örnek cümlelerini göster 2019-01-11 04:30:56

Tüm vücuduyla hızlıca suya girmek.
"Suya dalmak için fazla yüksekten atlama."
"Suya dalıp çıkmaya başlayınca bir sorun olduğunu hissettim."

İşe dalmak
İşe dalmak deyiminin açıklaması ve örnek cümlelerini göster 2023-06-08 19:03:07

İşe koyulmak, büyük bir dikkatle işi yapmaya başlamak.
"Çalışanlar işe dalmış, dikkatleri dağılmasın."
"Herkes işe dalsın, zamanımız kısıtlı."

Boğazına kadar borca dalmak
Boğazına kadar borca dalmak deyiminin açıklaması ve örnek cümlelerini göster 2018-12-31 00:04:50

Pek çok, ödenmesi zor olacak şekilde borçlanmak.
"Bir araba almak için boğazına kadar borca dalman doğru değil."
"Nasıl öderim bilmiyorum, boğazıma kadar borca daldım."

Taban dalmak
Taban dalmak deyiminin açıklaması ve örnek cümlelerini göster 2018-12-01 01:37:32

Futbolda topla oynayan oyuncunun hareketini engellemek için doğrudan doğruya tabanla müdahale etmek.
"O pozisyonda topa taban dalması, çok kötü sonuçlara yol açabilirdi."
"Topa taban dalması nedeniyle penaltıya sebep oldu."

Tek dalmak
Tek dalmak deyiminin açıklaması ve örnek cümlelerini göster 2018-02-27 00:08:40

Güreşte karşı güreşçinin tek bacağını kapmak.
"Tek dalmak için hamle yaptı."