Vekâlet kelimesinin eş anlamı, yakın anlamı, anlamdaşı

Vekâlet kelimesinin eş anlamı, yakın anlamı, anlamdaşı: Bakmanlık, Vekillik, Bakanlık, Nazırlık, Yetkililik

İstediğiniz Kelimenin Eş / Yakın Anlamını Arayın

Muvazene Etmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Karşılaştırmak

Özbaşına kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Keyfi

Çakmak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Vurmak, Anlamak, Sezinlemek, Bilmek, Mıhlamak, Saplamak

Mağduriyet kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Adaletsizlik, Haksızlık

Hükümlü kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Mahkûm, Cezalı

Sirrus kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Saçak Bulut

Kestirmece kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Tahminî, Yaklaşık

Kalıt kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Miras

Yeterlik kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Ehliyet, Kifayet, Liyakat, Yeterlilik

Tesviye kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Düzeltme, Düzleme

Sebep kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı İllet, Menşe, Münasebet, Neden, Saik, Vesile, Gerekçe

Gerekseme kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı İhtiyaç

Hoşgörü kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Tahammül, Müsamaha, Tolerans, Dözüm

Ulusçu kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Milliyetçi

Üstlenme kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Taahhüt

Muadil kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Eşit, Dengeşik, Denk, Eşdeğer

Asuman kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Gök, Gökyüzü

Haç kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Put

Friksiyon kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Ovma, Ovuşturma

Habis kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Alçak, Soysuz; Tehlikeli, Kötücül, Kötü

Yaban kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Vahşi, Yabancı, Issız Kır, Issız, Yabani, Issız Yer, El

Aklamak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı İbra Etmek, Temize Çıkarmak, Beraat Ettirmek, Beraat Kazandırmak

Azami kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Maksimum, En Çok, Olanca, En Yüksek, En Büyük

Fakülte kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Medrese

Asparagas kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Uydurma

Gelişememek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Küsmek

Bagaj kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Yük

Öncelemek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Lanse Etmek, Takdim Etmek

Yanacak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Yakıt

Sermuharrir kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Başyazar

Eş / Yakın Anlamlı Kelimeler-Sözcükler Sözlüğü

Arama Bölümü Sayfanın En Üst Kısmındadır.

EŞ VE YAKIN ANLAMLI / ANLAMDAŞ KELİMELER

Yazılışları ve okunuşları farklı anlamları aynı olan sözcüklere eş anlamlı (anlamdaş) kelimeler-sözcükler denir.

* Bunlar cümlede birbiriyle yer değiştirdiklerinde cümlenin anlamında değişiklik ve bozulma olmaz. Yukarıda örnekler verilmiştir.

* Sözcüklerin eş anlamlı olup olmadıkları, cümle içindeki kullanımlarından belli olur. Yani bir sözcüğün farklı cümlelerde değişik eş anlamları karşımıza çıkabilir.
Örnek :
- Kömür karası gözleri ışıl ışıl parlıyordu. (Kara-Siyah)
- Dost, kara günde belli olur. (Kara-Kötü)

* Eş anlamlılıkla ilgili sorular, bazen "altı çizili sözcüğün cümleye kattığı anlam", "hangisinde...anlamı vardır?" gibi de sorulabilir.


Anlamdaş (eş anlamlı) olmadıkları halde zaman zaman birbirinin yerine kullanılan sözcüklere yakın anlamlı sözcükler denir. Bakmak, görmek, izlemek, seyretmek gibi.

Eş / Yakın Anlamlı Kelimeler-Sözcükler Sözlüğü