Zındık kelimesinin eş anlamı, yakın anlamı, anlamdaşı

Zındık kelimesinin eş anlamı, yakın anlamı, anlamdaşı: Dinsiz

İstediğiniz Kelimenin Eş / Yakın Anlamını Arayın

Sarkıntılık kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Sataşma, Tecavüz

Mekân kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Belde, Ev, Uzay, Yer, Yurt, Oturulan Yer

Uymayan kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Uygunsuz

Kayağantaş kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Arduvaz

Çalıdikeni kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kara Çalı

Nutuk kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Konuşma, Söylev, Söz

Gezme kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Seyran

Eleştirmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Rey Vermek, Tenkit Etmek

Yatak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Döşek, Denk, Mecra, Şilte

Körlük kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Frengi

Oditoryum kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Dershane

Mehabetli kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Büyük, Ulu, Yüce

Edabazlık kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Fiyaka

Zümrüt kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Yeşim

Ziraatçı kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Tarımcı

Sargı kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Bağ, Pansuman

Dinlenme Kampı kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kamp

Saltanat kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Sultanlık, Kağanlık, Bolluk, Şatafatlılık, Varsıllık

Mükemmellik kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Tam

Dilmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Dilimlemek, Yarmak

Yalabımak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Işıldamak, Parıldamak, Parlamak

Eksi kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Negatif, Nakıs

Yaşa kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Yaşasın

Tuzak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Hile, Ağ, Al, Komplo, Tele, Düzen

Zevkli kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Hoş, Güzel, Beğenili, Leziz, Meraklı

Pratikman kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı İşlevce

Bodur kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Tıknaz, Bacaksız, Bastıbacak, Bücür, Alçakboylu, Cırttan, Kısaboy

Çıkarcı kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Menfaatperest

Ürkmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Korkmak, Çekinmek, İrkilmek, Yılmak

Behre kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Hisse, Nasip, Pay

Eş / Yakın Anlamlı Kelimeler-Sözcükler Sözlüğü

Arama Bölümü Sayfanın En Üst Kısmındadır.

EŞ VE YAKIN ANLAMLI / ANLAMDAŞ KELİMELER

Yazılışları ve okunuşları farklı anlamları aynı olan sözcüklere eş anlamlı (anlamdaş) kelimeler-sözcükler denir.

* Bunlar cümlede birbiriyle yer değiştirdiklerinde cümlenin anlamında değişiklik ve bozulma olmaz. Yukarıda örnekler verilmiştir.

* Sözcüklerin eş anlamlı olup olmadıkları, cümle içindeki kullanımlarından belli olur. Yani bir sözcüğün farklı cümlelerde değişik eş anlamları karşımıza çıkabilir.
Örnek :
- Kömür karası gözleri ışıl ışıl parlıyordu. (Kara-Siyah)
- Dost, kara günde belli olur. (Kara-Kötü)

* Eş anlamlılıkla ilgili sorular, bazen "altı çizili sözcüğün cümleye kattığı anlam", "hangisinde...anlamı vardır?" gibi de sorulabilir.


Anlamdaş (eş anlamlı) olmadıkları halde zaman zaman birbirinin yerine kullanılan sözcüklere yakın anlamlı sözcükler denir. Bakmak, görmek, izlemek, seyretmek gibi.

Eş / Yakın Anlamlı Kelimeler-Sözcükler Sözlüğü