Körlük kelimesinin eş anlamı, yakın anlamı, anlamdaşı

Körlük kelimesinin eş anlamı, yakın anlamı, anlamdaşı: Frengi

İstediğiniz Kelimenin Eş / Yakın Anlamını Arayın

Olanca kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Bütün, Son, Var

Aidatı kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Hile

Sinyal kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı İşaret, Çınav, Korna

Onarmak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Düzeltmek, Tamir Etmek, Yapmak

Oğan kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Tanrı

Projektör kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Işıldak

Anmak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Hatırlamak, Zikretmek

Marangoz kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Dülger

Mümtaz kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Seçkin, Ayrıcalıklı, Üstün

Canip kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Yan, Yön, Taraf, Cihet

Mütemekkin kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Yerleşik

Harmanlamak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Karıştırmak

Yıkıcı kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Tahripkar

Kerte kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Basamak, Derece, Radde, Çentik, İz, Kerti

Moruklaşmak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı İhtiyarlamak, Yaşlanmak

Yağmurkuşağı kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Gökkuşağı

Emektar kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Eski

Hiciv kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Taşlama, Yergi

Karşılaştırma kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Mukayese, Kıyaslama, Kıyas

Sıkılgan kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Utangaç, Çekingen

Bağdaşmak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Uzlaşmak, Anlaşmak, Uyuşmak, Uymak

Soğum kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kanıklık, Kanaatkarlık

Nötr kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Tarafsız, Yansız

Ufacık Tefecik kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Çelimsiz

Halat kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Urgan

Düşman kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Hasım, Yağı

İtiraf kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Açıklama, Söyleme, Bildirme

Deneyimsiz kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Tecrübesiz, Toy

Varlık kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Mevcudiyet, Zenginlik, Servet, Hayat, Mal, Mülk, Ömür, Para, Sermaye, Üzeri, Vücut, Varsıllık, Variyet, Önemli, Yararlı, Değerli, Popülasyon

Sorutkan kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Somurtkan

Eş / Yakın Anlamlı Kelimeler-Sözcükler Sözlüğü

Arama Bölümü Sayfanın En Üst Kısmındadır.

EŞ VE YAKIN ANLAMLI / ANLAMDAŞ KELİMELER

Yazılışları ve okunuşları farklı anlamları aynı olan sözcüklere eş anlamlı (anlamdaş) kelimeler-sözcükler denir.

* Bunlar cümlede birbiriyle yer değiştirdiklerinde cümlenin anlamında değişiklik ve bozulma olmaz. Yukarıda örnekler verilmiştir.

* Sözcüklerin eş anlamlı olup olmadıkları, cümle içindeki kullanımlarından belli olur. Yani bir sözcüğün farklı cümlelerde değişik eş anlamları karşımıza çıkabilir.
Örnek :
- Kömür karası gözleri ışıl ışıl parlıyordu. (Kara-Siyah)
- Dost, kara günde belli olur. (Kara-Kötü)

* Eş anlamlılıkla ilgili sorular, bazen "altı çizili sözcüğün cümleye kattığı anlam", "hangisinde...anlamı vardır?" gibi de sorulabilir.


Anlamdaş (eş anlamlı) olmadıkları halde zaman zaman birbirinin yerine kullanılan sözcüklere yakın anlamlı sözcükler denir. Bakmak, görmek, izlemek, seyretmek gibi.

Eş / Yakın Anlamlı Kelimeler-Sözcükler Sözlüğü