Vücut kelimesinin eş anlamı, yakın anlamı, anlamdaşı

Vücut kelimesinin eş anlamı, yakın anlamı, anlamdaşı: Gövde, Beden, Cisim, Ten, Üst, Üzeri, Varlık

İstediğiniz Kelimenin Eş / Yakın Anlamını Arayın

Örekçi kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Mimar

Eksilmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Azalmak, Çıkmak, Düşmek

Geçişsiz kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Lazım, Tesirsiz

Ödemek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Bayılmak, Dökmek, İfa Etmek, Vermek, Tediye Etmek, Tazmin Etmek

Sav kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Atasözü, Dava, Haber, İddia, Söz, Tez, Önerme, Müddea

Söykemek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Dayamak, Yaslamak

Zayıf kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Sıska, Cılız, Arık, Çelimsiz, Enez, Yetersiz, İnce, Kuru, Yufka, Güçsüz, Kuvvetsiz

Mülayim kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Uysal, Yumuşak, Huylu, Yumuşak, Ilımlı, Uygun

Zanaatçı kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Zanaatkâr

Er kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Erkek, Asker, Yiğit, Kahraman, Sahip, Yetenekli, Kişi, Koca, Mert, Nefer, Zevç, Ehil, Erken

Konuşamayan kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Dilsiz

Çıktı kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Artık

Yer kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Mahal, Mekân, Orun, Alan, Arazi, Arsa, Arz, Belde, Bucak, Durum, Dünya, Görev, İz, Konum, Makam, Mevki, Mevzi, Nokta, Önem, Taraf, Ülke, Vaziyet, Yan, Zemin

Sapak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Gayritabii, Anormal

Kemiksiz kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Açık, Kesin

Göze Girme kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Gösteriş

Vehleten kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Ansızın

Temizlemek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Arıtmak, Almak, Çalmak, Kazımak, Öldürmek, Tüketmek, Yok Etmek

Baskın kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Dominant, Hakim, Sel

Hayme kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Asmalık

Sugötürmez kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kesin

Alışkı kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Âdet

Hekim kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Doktor, Tabip, Sagan, Atasagun, Otacı, Sağbilge

Vertikal kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Dikey

Antropoit kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı İnsansı

Şakayık kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Gelincik

Katarakt kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Perde, Akbasma, Aksu

Yürekli kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Cesur, Cesaretli, Cüretli, Kabadayı, Korkusuz

Meğer kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Meğerse, Oysa, Oysaki, Sen Deme

Hayır kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Lütuf, İyilik, Fayda, Yarar, Sevap, İyi, Yardım; Yok, Öyle Değil, Olmaz

Eş / Yakın Anlamlı Kelimeler-Sözcükler Sözlüğü

Arama Bölümü Sayfanın En Üst Kısmındadır.

EŞ VE YAKIN ANLAMLI / ANLAMDAŞ KELİMELER

Yazılışları ve okunuşları farklı anlamları aynı olan sözcüklere eş anlamlı (anlamdaş) kelimeler-sözcükler denir.

* Bunlar cümlede birbiriyle yer değiştirdiklerinde cümlenin anlamında değişiklik ve bozulma olmaz. Yukarıda örnekler verilmiştir.

* Sözcüklerin eş anlamlı olup olmadıkları, cümle içindeki kullanımlarından belli olur. Yani bir sözcüğün farklı cümlelerde değişik eş anlamları karşımıza çıkabilir.
Örnek :
- Kömür karası gözleri ışıl ışıl parlıyordu. (Kara-Siyah)
- Dost, kara günde belli olur. (Kara-Kötü)

* Eş anlamlılıkla ilgili sorular, bazen "altı çizili sözcüğün cümleye kattığı anlam", "hangisinde...anlamı vardır?" gibi de sorulabilir.


Anlamdaş (eş anlamlı) olmadıkları halde zaman zaman birbirinin yerine kullanılan sözcüklere yakın anlamlı sözcükler denir. Bakmak, görmek, izlemek, seyretmek gibi.

Eş / Yakın Anlamlı Kelimeler-Sözcükler Sözlüğü