Tertiplemek kelimesinin eş anlamı, yakın anlamı, anlamdaşı

Tertiplemek kelimesinin eş anlamı, yakın anlamı, anlamdaşı: Düzenlemek, Hazırlamak

İstediğiniz Kelimenin Eş / Yakın Anlamını Arayın

Yaratık kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Mahluk, Canlı

İhtiyar kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Karı, Koca, Moruk, Pir, Seçme, Yaşlı, Kocamış, Erkinlik, Özerklik

Çığlık kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Feryat, Figan, Acı, Bağırtı, Çığırtı, Vaveyla

Direktif kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Yönerge, Talimat

Sarılmak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Benimsemek, Girişmek, Kucaklamak, Yapışmak, Dolamak, Ele Almak

Uran kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Endüstri, Sanayi, Sanat

İbik kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Emzik, Kenar, Köşe, Uç

Hatırat kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Anılar

Ruhi kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Tinsel

Davet kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Çağrı

Aşırma kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Aşık, Kova

Sarmal kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Helezoni

Çeltek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Uşak, Yardımcı

Valilik kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Vilayet, İl, İlteberlik

Encümen kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kurul, Komisyon, Yarkurul, Komite

Çevik kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Acar, Atak, Tetik

Koşulma kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı İltihak

Sunuş kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Sunmak İşi, Ön, Maruzat, Ön Söz

Üst kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Fevk, Arka, Beden, Giyecek, Giysi, Öte, Vücut, Yan, Yüzey, Mafevk, Artan

Ramak Kalmak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Az Kalmak

Eksiklik kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Ayıp, Eksi, Kusur, Noksan, Şaibe, Zaaf

Trampa kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Değiş Tokuş

Gereksiz kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Boş, Abes, Boşuna, Fuzuli, Lüzumsuz, Nahak, Yararsız

Sağaltma kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Tedavi

Göz Tutsağı kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Göz Hapsi

Mıhsıçtı kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Cimri

Haşinlik kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Sertlik

Biçimsel kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Şeklî

Anlamca kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Mealen

Süje kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Konu, Özne

Eş / Yakın Anlamlı Kelimeler-Sözcükler Sözlüğü

Arama Bölümü Sayfanın En Üst Kısmındadır.

EŞ VE YAKIN ANLAMLI / ANLAMDAŞ KELİMELER

Yazılışları ve okunuşları farklı anlamları aynı olan sözcüklere eş anlamlı (anlamdaş) kelimeler-sözcükler denir.

* Bunlar cümlede birbiriyle yer değiştirdiklerinde cümlenin anlamında değişiklik ve bozulma olmaz. Yukarıda örnekler verilmiştir.

* Sözcüklerin eş anlamlı olup olmadıkları, cümle içindeki kullanımlarından belli olur. Yani bir sözcüğün farklı cümlelerde değişik eş anlamları karşımıza çıkabilir.
Örnek :
- Kömür karası gözleri ışıl ışıl parlıyordu. (Kara-Siyah)
- Dost, kara günde belli olur. (Kara-Kötü)

* Eş anlamlılıkla ilgili sorular, bazen "altı çizili sözcüğün cümleye kattığı anlam", "hangisinde...anlamı vardır?" gibi de sorulabilir.


Anlamdaş (eş anlamlı) olmadıkları halde zaman zaman birbirinin yerine kullanılan sözcüklere yakın anlamlı sözcükler denir. Bakmak, görmek, izlemek, seyretmek gibi.

Eş / Yakın Anlamlı Kelimeler-Sözcükler Sözlüğü