Sıçandişi kelimesinin eş anlamı, yakın anlamı, anlamdaşı

Sıçandişi kelimesinin eş anlamı, yakın anlamı, anlamdaşı: Antika

İstediğiniz Kelimenin Eş / Yakın Anlamını Arayın

Lünet kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Gözlük

Çıtı Pıtı kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Ufak Tefek, Minyon, Sevimli

Tahammül kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Dayanmak, Kaldırmak, Katlanmak, Sabır, Dözüm, Götürüm

Hukuki Mühlet kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Müruruzaman

Biyoloji kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Dirim Bilimi, Hayat İlmi

Paralanmak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Didinmek

Serpinti kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Çisenti, Damlacıklar

Dudukuşu kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Papağan

Bulaşık kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kirli, Pis, Etki, İz, Karışık, Kirli, Yapışkan

Uyma kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı İntibak, Riayet, Takip

Selvi kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Servi

Metruk kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Bırakılmış, Kullanılmayan

Erozyon kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Aşınma, Aşınım, İtikal

Azat Etmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Azletmek

Ecdat kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Atalar, Dedeler, Ata

Zat kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Öz, Kişi, Kimse, Adam, Kendi, Nesne, Şahıs, Şey

Haber kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Havadis, Bilgi, Salık, Söylenti, Sorak, Yenilik, Yüklem, Salkı, Uçar

Büzüktaş kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kafadar

Alet kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Araç, Aygıt, Cihaz, Maşa

Dirayet kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Yetenek, Beceriklilik, Seziş, İktidar, Kabiliyet, Zekâ

Balçak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kabza

Tasarlayarak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Taammüden

Iskonto kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı İndirim, Tenzilat, Güzeşt

Mortocu kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı İmam

Yer kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Mahal, Mekân, Orun, Alan, Arazi, Arsa, Arz, Belde, Bucak, Durum, Dünya, Görev, İz, Konum, Makam, Mevki, Mevzi, Nokta, Önem, Taraf, Ülke, Vaziyet, Yan, Zemin

Buyruk kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Emir, Ferman, İrade, Egemenlik

Sürüklenmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kapılmak

Kepaze kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Değersiz, Gülünç, Rezil, Utanmaz, Değersiz

Kocabaşı kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Muhtar

Kemlik kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kötülük

Eş / Yakın Anlamlı Kelimeler-Sözcükler Sözlüğü

Arama Bölümü Sayfanın En Üst Kısmındadır.

EŞ VE YAKIN ANLAMLI / ANLAMDAŞ KELİMELER

Yazılışları ve okunuşları farklı anlamları aynı olan sözcüklere eş anlamlı (anlamdaş) kelimeler-sözcükler denir.

* Bunlar cümlede birbiriyle yer değiştirdiklerinde cümlenin anlamında değişiklik ve bozulma olmaz. Yukarıda örnekler verilmiştir.

* Sözcüklerin eş anlamlı olup olmadıkları, cümle içindeki kullanımlarından belli olur. Yani bir sözcüğün farklı cümlelerde değişik eş anlamları karşımıza çıkabilir.
Örnek :
- Kömür karası gözleri ışıl ışıl parlıyordu. (Kara-Siyah)
- Dost, kara günde belli olur. (Kara-Kötü)

* Eş anlamlılıkla ilgili sorular, bazen "altı çizili sözcüğün cümleye kattığı anlam", "hangisinde...anlamı vardır?" gibi de sorulabilir.


Anlamdaş (eş anlamlı) olmadıkları halde zaman zaman birbirinin yerine kullanılan sözcüklere yakın anlamlı sözcükler denir. Bakmak, görmek, izlemek, seyretmek gibi.

Eş / Yakın Anlamlı Kelimeler-Sözcükler Sözlüğü