Bulaşık kelimesinin eş anlamı, yakın anlamı, anlamdaşı

Bulaşık kelimesinin eş anlamı, yakın anlamı, anlamdaşı: Kirli, Pis, Etki, İz, Karışık, Kirli, Yapışkan

İstediğiniz Kelimenin Eş / Yakın Anlamını Arayın

Müzebzep kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Karmakarışık

Alışma kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Uyum, Isınma, İntibak

Dudukuşu kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Papağan

Kısaboy kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Bodur

Oya kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Tentene, Dantel

Anlayış kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Düşünce, İzan, Zihniyet, Müsamaha, Telakki, Zeka, Feraset, Tolerans, Beyin, Hesap, İdrak, İhata, İş, Mezhep, Ufuk, Zihin

Kosmos kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Acun

Yuvalamak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Dürmek

Kumanda Etmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Yönetmek

Teamül kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Davranış, İş, Verdiş, Yapılageliş

Berat kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Belge, Patent, Nişancı

Zerer kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Sakınca

Yalan kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Palavra, Uydurma, Dolma, Mantar

Çelebi kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Efendi, Terbiyeli, Centilmen

İtmam kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Bitirme, Tamamlama

Avunmak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Oyalanmak, Teselli Bulmak, Müteselli Olmak, Oyalanmak, Aldanmak, Yetinmek

Kıpır Kıpır kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Hamarat

Vasat kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Ortalama, Orta, Muhit, Ortam, Şerait, Ara

Zayıf kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Sıska, Cılız, Arık, Çelimsiz, Enez, Yetersiz, İnce, Kuru, Yufka, Güçsüz, Kuvvetsiz

Söve kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Çerçeve

Kürsü kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Bölüm, Sandalye

Topuk kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Ökçe

Rükû kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Öne Doğru Eğilme, Namazda Elleri Dize Dayayıp Eğilme

Tabiatıyla kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kendiliğinden

Oyken kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Akciğer

Yaltakçı kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Yaltak

Müstear kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Lakap, Takma

Yaradılıştan kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Doğuştan, Taban, Tabiaten

Mutemet kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı İnal

Yüce kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Ulu, Büyük, Ulvi, Yüksek

Eş / Yakın Anlamlı Kelimeler-Sözcükler Sözlüğü

Arama Bölümü Sayfanın En Üst Kısmındadır.

EŞ VE YAKIN ANLAMLI / ANLAMDAŞ KELİMELER

Yazılışları ve okunuşları farklı anlamları aynı olan sözcüklere eş anlamlı (anlamdaş) kelimeler-sözcükler denir.

* Bunlar cümlede birbiriyle yer değiştirdiklerinde cümlenin anlamında değişiklik ve bozulma olmaz. Yukarıda örnekler verilmiştir.

* Sözcüklerin eş anlamlı olup olmadıkları, cümle içindeki kullanımlarından belli olur. Yani bir sözcüğün farklı cümlelerde değişik eş anlamları karşımıza çıkabilir.
Örnek :
- Kömür karası gözleri ışıl ışıl parlıyordu. (Kara-Siyah)
- Dost, kara günde belli olur. (Kara-Kötü)

* Eş anlamlılıkla ilgili sorular, bazen "altı çizili sözcüğün cümleye kattığı anlam", "hangisinde...anlamı vardır?" gibi de sorulabilir.


Anlamdaş (eş anlamlı) olmadıkları halde zaman zaman birbirinin yerine kullanılan sözcüklere yakın anlamlı sözcükler denir. Bakmak, görmek, izlemek, seyretmek gibi.

Eş / Yakın Anlamlı Kelimeler-Sözcükler Sözlüğü