Sudan kelimesinin eş anlamı, yakın anlamı, anlamdaşı

Sudan kelimesinin eş anlamı, yakın anlamı, anlamdaşı: Önemsiz, Saçma

İstediğiniz Kelimenin Eş / Yakın Anlamını Arayın

Ira kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Karakter, Seciye, Öz Yapı, Kişilik

Savruk kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Dağınık, Dikkatsiz, Düzensiz

Geçen kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Sabık

Mücella kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Parlak

İyilikbilir kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kadirşinas, Değer Bilir

Frape kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Meşrubat

Sallamak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Sarsmak, Savsaklamak, Savurmak, Yellemek, Hareket Ettirmek, Baştan Savmak

Nakliye kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Taşıma

Yaygı kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Pala, Sergi

Pekişmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Artmak, Çoğalmak, Katılaşmak, Sertleşmek

Vakarlı kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Ağırbaşlı, Onurlu

Ressam kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Bedizci

Müfrit kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Aşın, Aşırı, İfratçı

Eğilim kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Yönelme, Heves, Meyil, Nabız, Temayül

Özdeş kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Aynı, Bir Cür, Okşar

Müşabih kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Benzer

Öğretmen kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Hoca, Muallim, Muallime

Katılmak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Akmak, Benimsemek, Binmek, Gelmek, Girmek, Karışmak, Kavuşmak, Uğunmak, Üstelemek, İştirak Etmek

Tahsilât kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Alımlama, Toplama

Sormak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Araştırmak, Bilgi İstemek, Sual Etmek, Açıklama İstemek, Soğurmak

Hastane kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Sağlık Evi

Etil Alkol kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Alkol

Mahdut kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Sınırlı, Az, Basit, Dar, Kısıtlı, Sayılı, Çevrilmiş, Az Sayıda

Hâkim kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Baskın, Egemen, İdare Eden, Söz Geçiren

Asude kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Sessiz, Rahat, Dingin, Sakin

Salgın kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Bulaşıcı, İstila, Müstevli

Mükemmel kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Eksiksiz, İdeal, Harika, Kâmil, Komple, Şahane, Tam, Kusursuz, Yetkin

Sakıncalı kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Mahzurlu

Bikir kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kızlık, Erdenlik, Bekâret

Mecaz kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Değişmece

Eş / Yakın Anlamlı Kelimeler-Sözcükler Sözlüğü

Arama Bölümü Sayfanın En Üst Kısmındadır.

EŞ VE YAKIN ANLAMLI / ANLAMDAŞ KELİMELER

Yazılışları ve okunuşları farklı anlamları aynı olan sözcüklere eş anlamlı (anlamdaş) kelimeler-sözcükler denir.

* Bunlar cümlede birbiriyle yer değiştirdiklerinde cümlenin anlamında değişiklik ve bozulma olmaz. Yukarıda örnekler verilmiştir.

* Sözcüklerin eş anlamlı olup olmadıkları, cümle içindeki kullanımlarından belli olur. Yani bir sözcüğün farklı cümlelerde değişik eş anlamları karşımıza çıkabilir.
Örnek :
- Kömür karası gözleri ışıl ışıl parlıyordu. (Kara-Siyah)
- Dost, kara günde belli olur. (Kara-Kötü)

* Eş anlamlılıkla ilgili sorular, bazen "altı çizili sözcüğün cümleye kattığı anlam", "hangisinde...anlamı vardır?" gibi de sorulabilir.


Anlamdaş (eş anlamlı) olmadıkları halde zaman zaman birbirinin yerine kullanılan sözcüklere yakın anlamlı sözcükler denir. Bakmak, görmek, izlemek, seyretmek gibi.

Eş / Yakın Anlamlı Kelimeler-Sözcükler Sözlüğü