Singin kelimesinin eş anlamı, yakın anlamı, anlamdaşı

Singin kelimesinin eş anlamı, yakın anlamı, anlamdaşı: Sıkılgan, Utangaç, Sindirilebilen, Hazmı Kaabil

İstediğiniz Kelimenin Eş / Yakın Anlamını Arayın

Coşma kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Galeyan

Kabarık kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Engebe, Şiş

Oğunmak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Bihuş Olmak

Geriz kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Lağım

Ambiyans kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Hava

Santimantalite kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı İçtenlik

Yıkma kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Tahrip

Kımıldayan kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Oynak

Fondöten kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Düzgün

Takdim Etmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Sunmak, Tanıştırmak, Tanıtmak

Monopol kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Tekel

Tazammun Etmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı İçermek

Yeme kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Yiyecek

Siyaset kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Siyasa, Politika

Dinçlik kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Huzur, Mecal

İmkân kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Olanak, Fırsat, Olabilirlik

Zaaf kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Güçsüzlük, Düşkünlük, Zayıflık, Dayanamama

Naklen kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Aktararak, Canlı

Cahillik kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Bilgisizlik

Kırak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kıyı

Dağınık Olmak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Karışmak

Sığınma kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı İltica

Evliya kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Ermiş, Eren, Yatır, Veli

Münhani kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Eğri

Acı kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Üzüntü, Izdırap, Istırap, Keder, Ağır, Ağrı, Ateş, Azar, Çığlık, Dağ, Dokunaklı, Elem, Eziyetli, Felaketli, Göbüt, Kaba, Keskin, Kırıcı, Kötü, Kubat, Meşakkatli, Yara, Zehir, Zehirli

Efkârlı kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Düşünceli, Tasalı

Cevdet kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı İyilik, Saflık, Kusursuzluk

Sesli Harf kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Ünlü

Yasak Etmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Yasaklamak

Söylemek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Anlatmak, Konuşmak, Ayıtmak, İfade Etmek, Haber Vermek, Yazmak, Düzmek, Önceden Bildirmek, Tahmin Etmek, Sipariş etmek, Hatırlatmak, Atmak, Beyan Etmek, Buyurmak, Çekmek, Çıkarmak, Dökmek, Kaydetmek, Lütfetmek

Eş / Yakın Anlamlı Kelimeler-Sözcükler Sözlüğü

Arama Bölümü Sayfanın En Üst Kısmındadır.

EŞ VE YAKIN ANLAMLI / ANLAMDAŞ KELİMELER

Yazılışları ve okunuşları farklı anlamları aynı olan sözcüklere eş anlamlı (anlamdaş) kelimeler-sözcükler denir.

* Bunlar cümlede birbiriyle yer değiştirdiklerinde cümlenin anlamında değişiklik ve bozulma olmaz. Yukarıda örnekler verilmiştir.

* Sözcüklerin eş anlamlı olup olmadıkları, cümle içindeki kullanımlarından belli olur. Yani bir sözcüğün farklı cümlelerde değişik eş anlamları karşımıza çıkabilir.
Örnek :
- Kömür karası gözleri ışıl ışıl parlıyordu. (Kara-Siyah)
- Dost, kara günde belli olur. (Kara-Kötü)

* Eş anlamlılıkla ilgili sorular, bazen "altı çizili sözcüğün cümleye kattığı anlam", "hangisinde...anlamı vardır?" gibi de sorulabilir.


Anlamdaş (eş anlamlı) olmadıkları halde zaman zaman birbirinin yerine kullanılan sözcüklere yakın anlamlı sözcükler denir. Bakmak, görmek, izlemek, seyretmek gibi.

Eş / Yakın Anlamlı Kelimeler-Sözcükler Sözlüğü