Seğrimek kelimesinin eş anlamı, yakın anlamı, anlamdaşı

Seğrimek kelimesinin eş anlamı, yakın anlamı, anlamdaşı: Seğirmek

İstediğiniz Kelimenin Eş / Yakın Anlamını Arayın

Elçilik kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Sefaret

İthal kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Alım

Bitaraf kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Çekimser, Yansız, Müstenkif, Kararsız, Tarafsız

Akdarı kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Cin Darısı, Cin Mısırı, Darı

Girme kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı İntisap

Samit kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Sessiz, Ünsüz

Hapis kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Cezaevi, Hapishane, Mahpus, Alıkoyma

İsabetsiz kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Yersiz

Mağrip kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Batı

Filigran kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Su Yolu

Cuma Namazı kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Cuma

İltihaplanmak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Yangılanmak, İrinlenmek

İmansızca kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı İnançsızca, Acımasızca

Topu Topu kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Hepsi

Staj kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Yetişim

Gösteriş kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Caka, Cila, Çalım, Fiyaka, Göze Girme, Kurum, Lüks, Nümayiş, Şan, Tumturak

Valide kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Ana, Anne

Tir kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kalas, Tomruk

Razı Olmak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Rıza Göstermek, Onamak, Uygun Bulmak, Yatmak

Tembellik kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Rehavet

İhtilal kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Devrim, Kargaşa, Ayaklanma, Köklü Değişim

Teftih kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Açma

İlköğrenim kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı İlköğretim

Elverişsiz kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Namüsait

Kıyam Etmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Ayaklanmak, Başkaldırmak

Çiğ kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Pişmemiş, Kaba, Yersiz, Toy, Jale

Paralamak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Parçalamak

Soyağacı kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Şecere

İdadiye kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Lise

Gözetmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Korunmak, Bakmak, Beklemek, Himaye Etmek, Kayırmak, Kollamak, Korumak, Kovmak, Sakınmak, Özen Göstermek, Himaye Etmek, Müterakkip Olmak

Eş / Yakın Anlamlı Kelimeler-Sözcükler Sözlüğü

Arama Bölümü Sayfanın En Üst Kısmındadır.

EŞ VE YAKIN ANLAMLI / ANLAMDAŞ KELİMELER

Yazılışları ve okunuşları farklı anlamları aynı olan sözcüklere eş anlamlı (anlamdaş) kelimeler-sözcükler denir.

* Bunlar cümlede birbiriyle yer değiştirdiklerinde cümlenin anlamında değişiklik ve bozulma olmaz. Yukarıda örnekler verilmiştir.

* Sözcüklerin eş anlamlı olup olmadıkları, cümle içindeki kullanımlarından belli olur. Yani bir sözcüğün farklı cümlelerde değişik eş anlamları karşımıza çıkabilir.
Örnek :
- Kömür karası gözleri ışıl ışıl parlıyordu. (Kara-Siyah)
- Dost, kara günde belli olur. (Kara-Kötü)

* Eş anlamlılıkla ilgili sorular, bazen "altı çizili sözcüğün cümleye kattığı anlam", "hangisinde...anlamı vardır?" gibi de sorulabilir.


Anlamdaş (eş anlamlı) olmadıkları halde zaman zaman birbirinin yerine kullanılan sözcüklere yakın anlamlı sözcükler denir. Bakmak, görmek, izlemek, seyretmek gibi.

Eş / Yakın Anlamlı Kelimeler-Sözcükler Sözlüğü