Sergileme kelimesinin eş anlamı, yakın anlamı, anlamdaşı

Sergileme kelimesinin eş anlamı, yakın anlamı, anlamdaşı: Teşhir

İstediğiniz Kelimenin Eş / Yakın Anlamını Arayın

Kezalik kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Öyle, Ol Da Öyle

Velev kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı İster, İsterse, Eğer, Hatta, Velevki, Olsa Da

Sebat kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Direnme, Direşim, Dura, Direşme

Önceki kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Eski, Evvel, Evvelki, Sabık

İskelet kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Çıplak, Kuru, Kemik Çatısı, Teşrih

Yazın kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Edebiyat

İş kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Alışveriş, Amel, Davranış, Emek, Eylem, Fiil, Hizmet, İşlem, Kâr, Konu, Maslahat, Mesai, Mesele, Meslek, Nöbet, Sorun, Teamül, Uğraş, Yürürlük

Cehennem kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Tamu, Tamag, Tamağ, Tamuk, Tamug

Bürüme kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı İstila

Münacat kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Yakarış

Devamsızlık kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Süreksizlik

İnce Hastalık kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Verem

Asabiyet kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Sinirlilik

Kuduz Olmak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kudurmak

Fırtına kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Sıkıntı

Karmak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Çengel, Kanca, Karıştırmak, Olta

Sinirce kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Sinir Hastalığı, Nevroz

Bozulmamış kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Sağlam

Vazo kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Çiçeklik

Kırak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kıyı

Şartlamak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Koşullamak

Savsaklamak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı İhmal Etmek, Ertelemek, Lengitmek, Sallamak, Uğunmak

Statik kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Durgun, Dengesel, Durambilim, Duruk, Dural

Boylu kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Endamlı, Uzun Boylu, Boylu Boslu

Atalet kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Tembellik, İşsizlik, İşsiz Kalma, Gevşeklik, Uyuşukluk, Süredurum, İşlemezlik, Dinginlik, Durağanlık, Hareketsizlik

Efkârlı kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Düşünceli, Tasalı

Name kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Mektup, Betik

Mensup kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Üye

Pusula kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kâğıt, Yön Belirteci, Tezkere

Hareket Tarzı kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Tutum

Eş / Yakın Anlamlı Kelimeler-Sözcükler Sözlüğü

Arama Bölümü Sayfanın En Üst Kısmındadır.

EŞ VE YAKIN ANLAMLI / ANLAMDAŞ KELİMELER

Yazılışları ve okunuşları farklı anlamları aynı olan sözcüklere eş anlamlı (anlamdaş) kelimeler-sözcükler denir.

* Bunlar cümlede birbiriyle yer değiştirdiklerinde cümlenin anlamında değişiklik ve bozulma olmaz. Yukarıda örnekler verilmiştir.

* Sözcüklerin eş anlamlı olup olmadıkları, cümle içindeki kullanımlarından belli olur. Yani bir sözcüğün farklı cümlelerde değişik eş anlamları karşımıza çıkabilir.
Örnek :
- Kömür karası gözleri ışıl ışıl parlıyordu. (Kara-Siyah)
- Dost, kara günde belli olur. (Kara-Kötü)

* Eş anlamlılıkla ilgili sorular, bazen "altı çizili sözcüğün cümleye kattığı anlam", "hangisinde...anlamı vardır?" gibi de sorulabilir.


Anlamdaş (eş anlamlı) olmadıkları halde zaman zaman birbirinin yerine kullanılan sözcüklere yakın anlamlı sözcükler denir. Bakmak, görmek, izlemek, seyretmek gibi.

Eş / Yakın Anlamlı Kelimeler-Sözcükler Sözlüğü