Satmak kelimesinin eş anlamı, yakın anlamı, anlamdaşı

Satmak kelimesinin eş anlamı, yakın anlamı, anlamdaşı: Taslamak, Vermek

İstediğiniz Kelimenin Eş / Yakın Anlamını Arayın

Mütetebbi kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Araştırıcı

Kozak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kozalak

Kayıtsız kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Aldırmaz, Umursamaz, İlişiksiz, Lakayıt, Tasasız

Duble kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı İkil, İkili, İkiz, İki Katı

Bağış kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Teberru, Hibe, Yardım, Armağan, İane

Hidroloji kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Subilim

Korumak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Önlemek, Bakmak, Beklemek, Esirgemek, Gözetmek, Gözlemek, Himaye Etmek, Kollamak, Müdafaa Etmek, Sakınmak, Saklamak, Savunmak

Gurbetlik kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Gurbet

Alamet kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Belirti, İz, İşaret, İm, Nişan, Emare

Ortaderi kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Mezoderm

Narin kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı İnce, Nazik, Yepelek

Parola kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kipsöz

Janjan kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Yanar Döner, Yanardöner, Şanjan

Kinayeli kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Dolaylı, Çelteşik

Muvazene Etmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Karşılaştırmak

Alçak Gönüllülük kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Tevazu

Uyarmak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Dürtmek, Haberdarlık Etmek

İcazetname kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Diploma

Aylamak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Beklemek

Ayarlamak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Dakikleştirmek, Köklemek

Vakıa kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Olgu, Gerçi, Olay

Azimli kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kararlı

Saz kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Bağlama, Çalgı, Kamış, Kopuz, Hasırotu, Bağlama, Telli Çalgı

Dert kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Ağrı, Çile, Elem, Gaile, Hâl, Kambur, Kaygı, Keder, Kor, Sorun, Ur, Üzüntü, Yara, Süreğen Hastalık

Kıvcı kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Mühendis

Oynaşmak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kırıştırmak

Tiksinmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Buruşmak, İğrenmek, Yermek

Kulaklı kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kazan

Engellemek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Çelmek, Hapsetmek, Karışmak, Kösteklemek

Kozgalan kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı İsyan, Başkaldırı

Eş / Yakın Anlamlı Kelimeler-Sözcükler Sözlüğü

Arama Bölümü Sayfanın En Üst Kısmındadır.

EŞ VE YAKIN ANLAMLI / ANLAMDAŞ KELİMELER

Yazılışları ve okunuşları farklı anlamları aynı olan sözcüklere eş anlamlı (anlamdaş) kelimeler-sözcükler denir.

* Bunlar cümlede birbiriyle yer değiştirdiklerinde cümlenin anlamında değişiklik ve bozulma olmaz. Yukarıda örnekler verilmiştir.

* Sözcüklerin eş anlamlı olup olmadıkları, cümle içindeki kullanımlarından belli olur. Yani bir sözcüğün farklı cümlelerde değişik eş anlamları karşımıza çıkabilir.
Örnek :
- Kömür karası gözleri ışıl ışıl parlıyordu. (Kara-Siyah)
- Dost, kara günde belli olur. (Kara-Kötü)

* Eş anlamlılıkla ilgili sorular, bazen "altı çizili sözcüğün cümleye kattığı anlam", "hangisinde...anlamı vardır?" gibi de sorulabilir.


Anlamdaş (eş anlamlı) olmadıkları halde zaman zaman birbirinin yerine kullanılan sözcüklere yakın anlamlı sözcükler denir. Bakmak, görmek, izlemek, seyretmek gibi.

Eş / Yakın Anlamlı Kelimeler-Sözcükler Sözlüğü