Pratikte kelimesinin eş anlamı, yakın anlamı, anlamdaşı

Pratikte kelimesinin eş anlamı, yakın anlamı, anlamdaşı: Uygulamada

İstediğiniz Kelimenin Eş / Yakın Anlamını Arayın

Direnç kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Mukavemet; Rezistans

Sabahçı kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Gündüzcü

Dublaj kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Seslendirme, Sözlendirme

Ümük kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Boğaz, Gırtlak

Benimsenmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Oturmak

Velut kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Doğurgan, Üretken, Barlı, Mahsullü, Verimli

Piştov kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Tabanca

Resmiyet kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Mesafe

İmansızlık kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı İnançsızlık, Acımasızlık

Tendürüst kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Dinç, Sağlam

Aktarmak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Devretmek, Aramak, Bellemek, Göçürmek, İletmek, Nakletmek, Tercüme Etmek, Transfer Etmek

Hatırlamak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Anımsamak, Anmak, Bilmek, Bulmak, Çıkarmak, Dönmek

Aziz kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Ermiş, Eren, Sevgili, Sayılan, Kutsal, Değerli, Gözde, Şirin

Oğrun kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Gizlice

Metazori kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Zorla

Buluşma kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Mülakat

Sakıngan kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Müçtenip

Duluk kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Şakak, Yüz

Bağıntılı kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Bağlı

Süssüz kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Basit, Çıplak, Düz, Sade, Yalın

Elgin kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Garip, Yabancı, Gurbette Yaşayan, Gurbetçi

Çaktırmadan kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Gizlice, Belli Etmeden, Sezdirmeden

Çocuk kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Bala, Çağa, Döl, Enik, Evlat, Uşak, Velet, Yavru

Fıkra kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Latife, Nükteli Hikayecik, Anekdot

Saklamak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Muhafaza Etmek, Örtbas Etmek, Gizlemek, Saklı Tutmak, Alıkoymak, Ayırmak, Bırakmak, Esirgemek, Gizletmek, Kaldırmak, Korumak, Örtmek, Tutmak

Boysuz kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Tıknaz, Bodur, Bacaksız, Bastıbacak

Rabıta kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Bağlılık, Bağ, Bağlantı, Düzen, İlgi, İlişki, Komünikasyon, Sıra, Ulaşım, Tutarlık

Anormal kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Olağan Dışı, Sıra Dışı, Dengesiz, Aykırı, Aşırı, Düzgüsüz, Davranışı Bozuk, Deli

Duymak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Hissetmek, İşitmek, Sezmek, Taşımak, Tatmak, Yaşamak

Çaça kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Abla, Mama

Eş / Yakın Anlamlı Kelimeler-Sözcükler Sözlüğü

Arama Bölümü Sayfanın En Üst Kısmındadır.

EŞ VE YAKIN ANLAMLI / ANLAMDAŞ KELİMELER

Yazılışları ve okunuşları farklı anlamları aynı olan sözcüklere eş anlamlı (anlamdaş) kelimeler-sözcükler denir.

* Bunlar cümlede birbiriyle yer değiştirdiklerinde cümlenin anlamında değişiklik ve bozulma olmaz. Yukarıda örnekler verilmiştir.

* Sözcüklerin eş anlamlı olup olmadıkları, cümle içindeki kullanımlarından belli olur. Yani bir sözcüğün farklı cümlelerde değişik eş anlamları karşımıza çıkabilir.
Örnek :
- Kömür karası gözleri ışıl ışıl parlıyordu. (Kara-Siyah)
- Dost, kara günde belli olur. (Kara-Kötü)

* Eş anlamlılıkla ilgili sorular, bazen "altı çizili sözcüğün cümleye kattığı anlam", "hangisinde...anlamı vardır?" gibi de sorulabilir.


Anlamdaş (eş anlamlı) olmadıkları halde zaman zaman birbirinin yerine kullanılan sözcüklere yakın anlamlı sözcükler denir. Bakmak, görmek, izlemek, seyretmek gibi.

Eş / Yakın Anlamlı Kelimeler-Sözcükler Sözlüğü