Olgunlaşmış kelimesinin eş anlamı, yakın anlamı, anlamdaşı

Olgunlaşmış kelimesinin eş anlamı, yakın anlamı, anlamdaşı: Yetişkin

İstediğiniz Kelimenin Eş / Yakın Anlamını Arayın

Sızırmak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Süzmek

Eğleç kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Fren

Alay kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kafiye, Zurba, Kortej, Hep, Bütün, Küçümseme, Tüm, Herkes, Bayram, Lağ, Meze, Söz

Ses kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Selen, Oy, Rey, Seda, Tavış, Ün, Yaygara

Vaka kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Olgu, Olay, Hadise

Işıksız kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Karanlık

Esef kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kaygı, Tasa, Üzüntü, Acınma, Yerinme

Yuvarlanmak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Düşmek, Gitmek

Komple kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Dolu, Mükemmel, Tam, Tamamen, Takım

Defin kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Gömme

Sakaf kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Çatı, Dam

Kaltaban kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Şarlatan, Yalancı, Namussuz, Hileci

Vurmak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Dövmek, Saplamak, Çarpmak, Aksetmek, Basmak, Çakmak, Çalmak, Çekmek, Çıkmak, Dayamak, Desteklemek, Dokunmak, Düşmek, Girmek, Güllelemek, İnmek, Koymak, Kurşunlamak, Öldürmek, Soymak, Takmak, Uygulamak, Yansımak, Yaralamak

Yâren kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Arkadaş, Yakın Dost

Armoni kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Uyum, Ahenk

Gözene kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Gözlük

Müşahit kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Gözlemci

Saka kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Sucu, Payizbülbülü, Su Taşıyıcı

Israr Etmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Direnmek, Ekşimek, Tutturmak, Üstelemek, Zorlamak

Teâlâ kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Yüce

Tırtıkçı kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Yankesici

Felaket kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Yıkım, Bela, Afet, Kaza, Ateş

Mesabe kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Değer, Derece, Rütbe

Casusluk kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Çaşıtlık

Üretmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Oluşturmak, Yaratmak, Meydana Getirmek, Öndürmek, Çıkarmak, Yapmak

Mamaa kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Abla

Herif kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Adam

Altüst Olmak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Yıkılmak

Mühim kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Güncel, Önemli, Ehemmiyetli, Önemli

Kutsallaştırmak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kutsamak

Eş / Yakın Anlamlı Kelimeler-Sözcükler Sözlüğü

Arama Bölümü Sayfanın En Üst Kısmındadır.

EŞ VE YAKIN ANLAMLI / ANLAMDAŞ KELİMELER

Yazılışları ve okunuşları farklı anlamları aynı olan sözcüklere eş anlamlı (anlamdaş) kelimeler-sözcükler denir.

* Bunlar cümlede birbiriyle yer değiştirdiklerinde cümlenin anlamında değişiklik ve bozulma olmaz. Yukarıda örnekler verilmiştir.

* Sözcüklerin eş anlamlı olup olmadıkları, cümle içindeki kullanımlarından belli olur. Yani bir sözcüğün farklı cümlelerde değişik eş anlamları karşımıza çıkabilir.
Örnek :
- Kömür karası gözleri ışıl ışıl parlıyordu. (Kara-Siyah)
- Dost, kara günde belli olur. (Kara-Kötü)

* Eş anlamlılıkla ilgili sorular, bazen "altı çizili sözcüğün cümleye kattığı anlam", "hangisinde...anlamı vardır?" gibi de sorulabilir.


Anlamdaş (eş anlamlı) olmadıkları halde zaman zaman birbirinin yerine kullanılan sözcüklere yakın anlamlı sözcükler denir. Bakmak, görmek, izlemek, seyretmek gibi.

Eş / Yakın Anlamlı Kelimeler-Sözcükler Sözlüğü