Üretmek kelimesinin eş anlamı, yakın anlamı, anlamdaşı

Üretmek kelimesinin eş anlamı, yakın anlamı, anlamdaşı: Oluşturmak, Yaratmak, Meydana Getirmek, Öndürmek, Çıkarmak, Yapmak

İstediğiniz Kelimenin Eş / Yakın Anlamını Arayın

Peyke kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Sedir, Kerevet

Sanem kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Burkat, Put

Dönek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kahpe, Kancık, Kaypak

Metamorfoz kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Başkalaşım

Subjektif kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Öznel

Çalapaça kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Zorla Yürüterek, Sürükleye Sürükleye

Ağız Dalaşı kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Tartışma

Aşinalık kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Tanışıklık

Afiyet kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Esenlik, Keyif, Sağlık

Kurbağa Adam kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Dalgıç

Dalkavukluk Etmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Yaltaklanmak

Lehçe kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Diyalekt, Ağgan

Derebeyi kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Zorba

Çodar kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Celep

Yumru kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Ukde, Yamru Yumru, Şişkinlik, Kabartı, Tümsek

Ketmenlemek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Çapalamak

Gümrahlık kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Bolluk

Para kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Akçe, Kazanç, Kredi, Nakit, Pul, Vakıf, Varlık

Beyazlatmak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Ağartmak, Temizlemek

Tikel kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Cüzi

Tecimen kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Tacir, Tüccar

Kindar kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kinci

Tekabül kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Karşılık Olma, Karşılama

Devirli kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Devrî

Çarliston kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı İnce, Uzun

Sekil kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Seki

Koruma kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Himaye, Muhafaza, Müdafaa, Vikaye

Cascavlak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Çok Saçsız, Örtüsüz, Hiç Tüyü Olmayan, Pek Soyulmuş; Çırılçıplak, Örtüsüz

Kalitatif kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Niteleyici

Geçilmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Bırakmak, Terk Etmek

Eş / Yakın Anlamlı Kelimeler-Sözcükler Sözlüğü

Arama Bölümü Sayfanın En Üst Kısmındadır.

EŞ VE YAKIN ANLAMLI / ANLAMDAŞ KELİMELER

Yazılışları ve okunuşları farklı anlamları aynı olan sözcüklere eş anlamlı (anlamdaş) kelimeler-sözcükler denir.

* Bunlar cümlede birbiriyle yer değiştirdiklerinde cümlenin anlamında değişiklik ve bozulma olmaz. Yukarıda örnekler verilmiştir.

* Sözcüklerin eş anlamlı olup olmadıkları, cümle içindeki kullanımlarından belli olur. Yani bir sözcüğün farklı cümlelerde değişik eş anlamları karşımıza çıkabilir.
Örnek :
- Kömür karası gözleri ışıl ışıl parlıyordu. (Kara-Siyah)
- Dost, kara günde belli olur. (Kara-Kötü)

* Eş anlamlılıkla ilgili sorular, bazen "altı çizili sözcüğün cümleye kattığı anlam", "hangisinde...anlamı vardır?" gibi de sorulabilir.


Anlamdaş (eş anlamlı) olmadıkları halde zaman zaman birbirinin yerine kullanılan sözcüklere yakın anlamlı sözcükler denir. Bakmak, görmek, izlemek, seyretmek gibi.

Eş / Yakın Anlamlı Kelimeler-Sözcükler Sözlüğü