Olanaksızlaştırmak kelimesinin eş anlamı, yakın anlamı, anlamdaşı

Olanaksızlaştırmak kelimesinin eş anlamı, yakın anlamı, anlamdaşı: İmkânsızlaştırmak

İstediğiniz Kelimenin Eş / Yakın Anlamını Arayın

Yoğaltım kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Tüketim, İstihlak

İhvan kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Yakın Dostlar, Arkadaşlar, Eş Dost

Sangılamak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Sersemleşmek

Konuk kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Mesken, Misafir, Mihman

Tutkun Olmak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Sevdalanmak

Mahkûm kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Hükümlü, Mecbur, Cezalı

Yaşamöyküsü kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Biyografi

Yakarış kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Dua, Niyaz

Tedrici kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kertel, Azar Azar, Derece Derece

İzolasyon kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Yalıtım, Tecrit

İntaç kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Bitirme

İnisiyatif kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Öncecilik

Ağırkanlı kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Üşengen, Ağırcanlı

Sosyoloji kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Toplumbilim

Vasıtalık kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Aracılık

Aşiyan kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Ev, Mesken

Berkitmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Sağlamlaştırmak, Tahkim Etmek, Takviye Etmek, Raptetmek

Keskin kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Acı, Kırıcı, Kuvvetli, Sert, Zampara

Kovuşturma kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Soruşturma, Araştırma, Takibat, İstintak, Takip

Aktivite kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Etkinlik

Araştırıcı kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Meraklı, Mütecessis

Civan kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Körpe, Genç

Küsurat kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Püsürler, Fazlalık

Kımıldanmak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Deprenmek, Kımıldamak

Acı kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Üzüntü, Izdırap, Istırap, Keder, Ağır, Ağrı, Ateş, Azar, Çığlık, Dağ, Dokunaklı, Elem, Eziyetli, Felaketli, Göbüt, Kaba, Keskin, Kırıcı, Kötü, Kubat, Meşakkatli, Yara, Zehir, Zehirli

Yırtık kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Patlak, Pejmürde, Arsız

Jeotermik kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Yerısıl

Hazar kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Barış

Müteahhitlik kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Yüklenicilik, Bağıtçılık

Temizleyici kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Arıtıcı

Eş / Yakın Anlamlı Kelimeler-Sözcükler Sözlüğü

Arama Bölümü Sayfanın En Üst Kısmındadır.

EŞ VE YAKIN ANLAMLI / ANLAMDAŞ KELİMELER

Yazılışları ve okunuşları farklı anlamları aynı olan sözcüklere eş anlamlı (anlamdaş) kelimeler-sözcükler denir.

* Bunlar cümlede birbiriyle yer değiştirdiklerinde cümlenin anlamında değişiklik ve bozulma olmaz. Yukarıda örnekler verilmiştir.

* Sözcüklerin eş anlamlı olup olmadıkları, cümle içindeki kullanımlarından belli olur. Yani bir sözcüğün farklı cümlelerde değişik eş anlamları karşımıza çıkabilir.
Örnek :
- Kömür karası gözleri ışıl ışıl parlıyordu. (Kara-Siyah)
- Dost, kara günde belli olur. (Kara-Kötü)

* Eş anlamlılıkla ilgili sorular, bazen "altı çizili sözcüğün cümleye kattığı anlam", "hangisinde...anlamı vardır?" gibi de sorulabilir.


Anlamdaş (eş anlamlı) olmadıkları halde zaman zaman birbirinin yerine kullanılan sözcüklere yakın anlamlı sözcükler denir. Bakmak, görmek, izlemek, seyretmek gibi.

Eş / Yakın Anlamlı Kelimeler-Sözcükler Sözlüğü