Müzayede kelimesinin eş anlamı, yakın anlamı, anlamdaşı

Müzayede kelimesinin eş anlamı, yakın anlamı, anlamdaşı: Açık Artırma, Artırma

İstediğiniz Kelimenin Eş / Yakın Anlamını Arayın

Meşgul Etmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Oyalamak

Layık kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Yakışır, Yaraşık, Müstahak, Şayan, Yaraşan, Değimli

Natüralist kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Doğalcı

Karaborsa kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kara Pazar

Sağlamlaştırmak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Berkitmek, Perçinlemek

Şive kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Söyleyiş, Ağız, Diyem, Eda, Naz

Kez kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Defa, El, Kat, Kere, Nöbet, Öğün, Sefer, Su, Yol

Uygunluk kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Liyakat, Mutabakat, Uyum

Analitik kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Çözümsel

Kıvırcık Marul kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kıvırcık

Sohbet kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Konuşma, Söyleşi, Yarenlik

Surat kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Yüz, Çehre, Sima, Somurtkanlık

Oryantalizm kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Doğubilim, Şarkiyat

Epistemoloji kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Bilgi bilim

Out kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Dışarı

İvaz kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Karşılık, Ödün, Taviz

Tedbir kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Önlem, Evirgenlik

Seviyesiz kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Düzeysiz, Bayağı

Paydaşlık kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı İştirak

Dilimlemek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Dilmek

Aya kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Avuç, Taban

İhanet kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Hainlik, Hıyanet, Kötücülük, Sadakatsizlik

Alevlenmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Harlamak, Öfkelenmek

Zorunlu kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Mecburi, Çaresiz, Mecbur, Zaruri

Palazlaşmak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Büyümek, Gelişmek

İhtiyaç kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Gereksinim

Kik kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Futa

Vecize kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Özlü Söz, Özdeyiş

Üflemek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Üfürmek

Kalaycı kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Sahtekâr

Eş / Yakın Anlamlı Kelimeler-Sözcükler Sözlüğü

Arama Bölümü Sayfanın En Üst Kısmındadır.

EŞ VE YAKIN ANLAMLI / ANLAMDAŞ KELİMELER

Yazılışları ve okunuşları farklı anlamları aynı olan sözcüklere eş anlamlı (anlamdaş) kelimeler-sözcükler denir.

* Bunlar cümlede birbiriyle yer değiştirdiklerinde cümlenin anlamında değişiklik ve bozulma olmaz. Yukarıda örnekler verilmiştir.

* Sözcüklerin eş anlamlı olup olmadıkları, cümle içindeki kullanımlarından belli olur. Yani bir sözcüğün farklı cümlelerde değişik eş anlamları karşımıza çıkabilir.
Örnek :
- Kömür karası gözleri ışıl ışıl parlıyordu. (Kara-Siyah)
- Dost, kara günde belli olur. (Kara-Kötü)

* Eş anlamlılıkla ilgili sorular, bazen "altı çizili sözcüğün cümleye kattığı anlam", "hangisinde...anlamı vardır?" gibi de sorulabilir.


Anlamdaş (eş anlamlı) olmadıkları halde zaman zaman birbirinin yerine kullanılan sözcüklere yakın anlamlı sözcükler denir. Bakmak, görmek, izlemek, seyretmek gibi.

Eş / Yakın Anlamlı Kelimeler-Sözcükler Sözlüğü