Mümtaz kelimesinin eş anlamı, yakın anlamı, anlamdaşı

Mümtaz kelimesinin eş anlamı, yakın anlamı, anlamdaşı: Seçkin, Ayrıcalıklı, Üstün

İstediğiniz Kelimenin Eş / Yakın Anlamını Arayın

Eziyet Etmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Zulmetmek

Genelge kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Tamim, Sirküler

Daimî kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Hemişelik, Sürekli, Temelli

Giderek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Gittikçe, Tedricen, Yavaş Yavaş

Bir Nebzecik kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Küçücük

İthaf Etme kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Adına Sunma, Armağan Etme

Bilemek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Keskinleştirmek

Tul Derecesi kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Boylam

Mekanizma kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Düzenek, Sistem

Randıman kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Mahsuldarlık, Verim, Ürün

Online kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Çevrimiçi

Yarış kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Koşun, Rekabet, Yarışma, Müsabaka

Şatafat kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Gösteriş, Süs, Cafcaf, Lüks, Tumturak

Düğmelemek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı İliklemek

Testi kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Bardak

Silahşor kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Savaşçı, Silah Eri

İmamkayığı kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Tabut

Programlamak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kurmak

Acıtmak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Ağrıtmak, İncitmek, Yakmak

kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı File, Örgü, Şebeke, Tor, Tuzak

Dahil kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı İç, İçeri; İçinde Olmak Üzere

Kanayaklı kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Çaresiz, Kadın, Yoksul, Zavallı

Mensucat kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Dokumacılık, Dokumalar, Tekstil

Gıdasız kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Besinsiz

Lavabo kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Yunakça, Ayakyolu, Hela, Musluk, Tuvalet, Yüznumara

Alıştırmak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Hazırlamak

Dayatmak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Empoze Etmek

İnsafsız kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Vicdansız

Kof kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Boş, Değersiz, İçi Boş, Mazmunsuz, Bilgisiz, Yetkisiz, Güçsüz, Dermansız

Ambargo kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Engelleyim, Yasal Yasak

Eş / Yakın Anlamlı Kelimeler-Sözcükler Sözlüğü

Arama Bölümü Sayfanın En Üst Kısmındadır.

EŞ VE YAKIN ANLAMLI / ANLAMDAŞ KELİMELER

Yazılışları ve okunuşları farklı anlamları aynı olan sözcüklere eş anlamlı (anlamdaş) kelimeler-sözcükler denir.

* Bunlar cümlede birbiriyle yer değiştirdiklerinde cümlenin anlamında değişiklik ve bozulma olmaz. Yukarıda örnekler verilmiştir.

* Sözcüklerin eş anlamlı olup olmadıkları, cümle içindeki kullanımlarından belli olur. Yani bir sözcüğün farklı cümlelerde değişik eş anlamları karşımıza çıkabilir.
Örnek :
- Kömür karası gözleri ışıl ışıl parlıyordu. (Kara-Siyah)
- Dost, kara günde belli olur. (Kara-Kötü)

* Eş anlamlılıkla ilgili sorular, bazen "altı çizili sözcüğün cümleye kattığı anlam", "hangisinde...anlamı vardır?" gibi de sorulabilir.


Anlamdaş (eş anlamlı) olmadıkları halde zaman zaman birbirinin yerine kullanılan sözcüklere yakın anlamlı sözcükler denir. Bakmak, görmek, izlemek, seyretmek gibi.

Eş / Yakın Anlamlı Kelimeler-Sözcükler Sözlüğü