Muhassasat kelimesinin eş anlamı, yakın anlamı, anlamdaşı

Muhassasat kelimesinin eş anlamı, yakın anlamı, anlamdaşı: Ödenek

İstediğiniz Kelimenin Eş / Yakın Anlamını Arayın

Bildirmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Haber Vermek, Anlatma, İfade, Bilgi Vermek, Anlatmak, İfade Etmek, Aktarmak, Beyan Etmek, Getirmek, Lütfetmek, Vermek, Yayımlamak

Cefa kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Eziyet, Sıkıntı, Azap, Eza, Zulüm, Üzgü, Eza

Münfail kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kırgın

Jeotermik kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Yerısıl

Atmaca kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Sapan

İn kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı İnsan, Kümes, Mağara, Yuva, İçeri

Gerçeklik kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Asıl, Gerçek, Hakikat

Alın kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Ön Yüz, Karşı

Vasıta kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Araç, Aracılık, Anahtar, Taşıt, Aracı

Mazeretli kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Mazur

Tutanak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Zabıt, Zabıt Ceridesi, Zab Varakası, Rapor, Mazbata

Soygun kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Vurgun, Yağma

Muarefe kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Tanışma

Cibillet kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Soy

Denge kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı İstikrar, Muvazene

Maket kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Örnek, Taslak

Silik kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Sönük, Cansız, Ruhsuz

Gri kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Boz, Boz Renk, Kül Rengi, Kır

Aldatmak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kandırmak, Avutmak, Dolandırmak, Oyalamak, Oynamak, Tavlamak

Haberleşmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Mektuplaşmak, Telefonlaşmak, Muhabere Etmek, İletişmek

Amansız kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı İnsafsız, Acımasız

Tekdüze kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kuru, Yeknesak, Monoton

Hareket Etmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Davranmak, Deprenmek, Oynamak, Yapmak, Yürümek

Mevt kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Ölüm

Restore Etmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Onarmak

Celi kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Açık, Aşikâr, Parlak

Atlamak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Aldanmak, Atlanmak, Binmek, Çıkmak, İnmek, Tullanmak, Yanılmak

Tasarruf Etmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Artırmak, Tutmak

Zerk kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı İçilme, İçitim

Üstünlük kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Galebe

Eş / Yakın Anlamlı Kelimeler-Sözcükler Sözlüğü

Arama Bölümü Sayfanın En Üst Kısmındadır.

EŞ VE YAKIN ANLAMLI / ANLAMDAŞ KELİMELER

Yazılışları ve okunuşları farklı anlamları aynı olan sözcüklere eş anlamlı (anlamdaş) kelimeler-sözcükler denir.

* Bunlar cümlede birbiriyle yer değiştirdiklerinde cümlenin anlamında değişiklik ve bozulma olmaz. Yukarıda örnekler verilmiştir.

* Sözcüklerin eş anlamlı olup olmadıkları, cümle içindeki kullanımlarından belli olur. Yani bir sözcüğün farklı cümlelerde değişik eş anlamları karşımıza çıkabilir.
Örnek :
- Kömür karası gözleri ışıl ışıl parlıyordu. (Kara-Siyah)
- Dost, kara günde belli olur. (Kara-Kötü)

* Eş anlamlılıkla ilgili sorular, bazen "altı çizili sözcüğün cümleye kattığı anlam", "hangisinde...anlamı vardır?" gibi de sorulabilir.


Anlamdaş (eş anlamlı) olmadıkları halde zaman zaman birbirinin yerine kullanılan sözcüklere yakın anlamlı sözcükler denir. Bakmak, görmek, izlemek, seyretmek gibi.

Eş / Yakın Anlamlı Kelimeler-Sözcükler Sözlüğü