Kırmak kelimesinin eş anlamı, yakın anlamı, anlamdaşı

Kırmak kelimesinin eş anlamı, yakın anlamı, anlamdaşı: Parçalamak, Katlamak, Öldürmek, Azaltmak, Delmek, Haklamak, İncitmek, Kaçmak, Sındırmak, Uzaklaşmak, Yaralamak, Yok Etmek

İstediğiniz Kelimenin Eş / Yakın Anlamını Arayın

Aleyhtar kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Karşıt

Garip kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Acayip, Tuhaf, Yadırganan, Yabansı, İlginç, Yoksul, Kimsesiz, Abus, Cins, Gariban, Yabancı, Zavallı, Gurbette Yaşayan, Elgin

Münkesir kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kırgın, Kırık

Husus kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı İş, Konu, Madde, Özellik, Yön

Şikâyet kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Yakınma, Sızlanma, Yaygara

İdefiks kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Saplantı

Ata kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Cet, Baba, Dede, Büyükbaba, Ata Baba, Ecdat, Peder

Mortlamak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Ölmek

İptida kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Başlangıç, En Önce, İlk Önce, İlkin

Pavkırmak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Ulumak

Yegâne kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Biricik, Tek, Eşsiz

Perde kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Hicap, Paravan, Zar

Murdar kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kirli, Pis

İadeli kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı İade

Çizinti kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Sıyrık

Ayıp kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kusur, Eksiklik, Leke, Damga, Utanç Verici, Noksan, Uygunsuz, Kötü, Şaibe

Cehre kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı İğ, Pamuk

Çekiştirme kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Gıybet

Acayip kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Garip, Tansı, Tuhaf, Şaşırtıcı, Yadırganan, Yabansı, Şaşılacak, Değişik, Abus, Antika, İbret

Sıkıntı kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kasvet, Meşakkat, Ruhsal Yorgunluk, Sendrom, Cefa, Çile, Düşünce, Ezgi, Eziyet, Fırtına, Gaile, Hâl, Hüzün, Kahır, Kambur, Karanlık, Keder, Kor, Külfet, Mesele, Mihnet, Problem, Rahat, Sancı, Sorun, Usanç, Zaruret, Zehir, Zor, Tedirginlik, Eza

Asa kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Değnek, Baston, Sopa

Mensur kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Düz Yazı

Darlık kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Yokluk, Yoksulluk

Çoğu Kez kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Genellikle

İntizam kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Düzgünlük, Düzen, Çekidüzen

Prodüktörlük kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Yapımcılık, Üreticilik

Yetenekli kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Mahir

Boylu kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Endamlı, Uzun Boylu, Boylu Boslu

Rezervasyon kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Ayırtım

Penguen kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Karabat

Eş / Yakın Anlamlı Kelimeler-Sözcükler Sözlüğü

Arama Bölümü Sayfanın En Üst Kısmındadır.

EŞ VE YAKIN ANLAMLI / ANLAMDAŞ KELİMELER

Yazılışları ve okunuşları farklı anlamları aynı olan sözcüklere eş anlamlı (anlamdaş) kelimeler-sözcükler denir.

* Bunlar cümlede birbiriyle yer değiştirdiklerinde cümlenin anlamında değişiklik ve bozulma olmaz. Yukarıda örnekler verilmiştir.

* Sözcüklerin eş anlamlı olup olmadıkları, cümle içindeki kullanımlarından belli olur. Yani bir sözcüğün farklı cümlelerde değişik eş anlamları karşımıza çıkabilir.
Örnek :
- Kömür karası gözleri ışıl ışıl parlıyordu. (Kara-Siyah)
- Dost, kara günde belli olur. (Kara-Kötü)

* Eş anlamlılıkla ilgili sorular, bazen "altı çizili sözcüğün cümleye kattığı anlam", "hangisinde...anlamı vardır?" gibi de sorulabilir.


Anlamdaş (eş anlamlı) olmadıkları halde zaman zaman birbirinin yerine kullanılan sözcüklere yakın anlamlı sözcükler denir. Bakmak, görmek, izlemek, seyretmek gibi.

Eş / Yakın Anlamlı Kelimeler-Sözcükler Sözlüğü