Kalensöve kelimesinin eş anlamı, yakın anlamı, anlamdaşı

Kalensöve kelimesinin eş anlamı, yakın anlamı, anlamdaşı: Yüksük

İstediğiniz Kelimenin Eş / Yakın Anlamını Arayın

Nasıp kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Atama

Harbi Deste kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Müfreze

Keyfiyet kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Durum, Kalite, Nitelik, Sıfat

Emekçi kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı İşçi, Zahmetkeş

İstikamet kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Rota, Yön

Okşar kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Özdeş

Hengâme kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Gürültü, Kavga, Patırtı, Velvele

Kerevet kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Seki, Sedir

Gezici kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Seyyar, Gezgin

Korse kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Lastik, Enli Kemer

Yortmak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Koşmak

Karaca kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Esmer

Dükkân kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Satımevi, İş Yeri, Bakkal, Kumarhane, Mağaza, Salon

Terkidünyalık kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı İnziva

Mütegallibe kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Zorba

Ruh kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Tin, Duygu, Emanet, Esans, Öz, İlke, Canlılık, Espri

Hakir kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Değersiz, Keyfiyetsiz, Hor, Adi, Aşağı Görülen, Saygı Değmez, Yalımsız

Oluşma kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Teşekkül, Tezahür

Vezinsiz kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Ölçüsüz

Yalpı kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Yamaç

Yüklü kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Gebe, Varlıklı

Keçilik kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı İnatçılık

Orak Ayı kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Temmuz

Sinirsel kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Asabi

Mukavemet Etmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Dayanmak

Durumunda kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Yerinde

Bakmak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Aramak, Beslemek, Denemek, Görmek, Gözetmek, İlgilenmek, İncelemek, Karışmak, Korumak, Seyretmek, Uğraşmak

Solist kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Solo Okuyan, Solocu

Avantajsız kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Yararsız

Kompresör kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Sıkaç

Eş / Yakın Anlamlı Kelimeler-Sözcükler Sözlüğü

Arama Bölümü Sayfanın En Üst Kısmındadır.

EŞ VE YAKIN ANLAMLI / ANLAMDAŞ KELİMELER

Yazılışları ve okunuşları farklı anlamları aynı olan sözcüklere eş anlamlı (anlamdaş) kelimeler-sözcükler denir.

* Bunlar cümlede birbiriyle yer değiştirdiklerinde cümlenin anlamında değişiklik ve bozulma olmaz. Yukarıda örnekler verilmiştir.

* Sözcüklerin eş anlamlı olup olmadıkları, cümle içindeki kullanımlarından belli olur. Yani bir sözcüğün farklı cümlelerde değişik eş anlamları karşımıza çıkabilir.
Örnek :
- Kömür karası gözleri ışıl ışıl parlıyordu. (Kara-Siyah)
- Dost, kara günde belli olur. (Kara-Kötü)

* Eş anlamlılıkla ilgili sorular, bazen "altı çizili sözcüğün cümleye kattığı anlam", "hangisinde...anlamı vardır?" gibi de sorulabilir.


Anlamdaş (eş anlamlı) olmadıkları halde zaman zaman birbirinin yerine kullanılan sözcüklere yakın anlamlı sözcükler denir. Bakmak, görmek, izlemek, seyretmek gibi.

Eş / Yakın Anlamlı Kelimeler-Sözcükler Sözlüğü