Bakmak kelimesinin eş anlamı, yakın anlamı, anlamdaşı

Bakmak kelimesinin eş anlamı, yakın anlamı, anlamdaşı: Aramak, Beslemek, Denemek, Görmek, Gözetmek, İlgilenmek, İncelemek, Karışmak, Korumak, Seyretmek, Uğraşmak

İstediğiniz Kelimenin Eş / Yakın Anlamını Arayın

İfliç kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Felç

Çalışma kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Uğraşma, Mesai, Gayret, Emek, Faaliyet, Himmet, İş

Mezarcı kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Gömütçü, Sinci

Sorunlu kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Problemli

Sağlığını Bozmak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Dokunmak

Başsız kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Reissiz, Amirsiz, Öndersiz, Lidersiz, Şefsiz

Temizlik kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Arılık, Saflık

Kararlama kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Tahminen, Tahminî, Takribî

Çağırmak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Seslenmek, Bağırmak, Haykırmak, Davet Etmek, Okumak, Çığırmak

Pinel kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Yel oku

Pişdar kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Öncü

Büro kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Bölüm, Ofis, Şube, Yazıhane, Çalışma Odası

Güçten Düşmüş kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Bitkin

Bozuntu kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Döküntü

Bozulmamış kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Sağlam

Köpürmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Sinirlenmek, Feveran Etmek

Ismarlama kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Havale, Sipariş

Kaldırıcı kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kriko

Pintilik Etmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kısmak

Erbap kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Usta, Ehil, Yetkili

Seyirci kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı İzleyici, Temaşabin, Temaşacı

Ödünç kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Borç, Veresiye, İvaz, Taviz, İstikraz

Almak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Sahiplenmek, Ayırmak, Kaldırmak, Ele geçirmek, Fethetmek, Satın Almak, İçine Sığmak, Kabul Etmek, Kazanmak, İletilmek, Elde Etmek, Bürümek, Sarmak, Kaplamak, Kısaltmak, Eksiltmek, Yolmak, Koparmak, Temizlemek, Yol Gitmek, Çalmak, Başlamak, Yutmak, Kullanmak, Bağışlamak, Buyurmak, Çekmek, Gidermek, Girmek, Görmek, Koymak, Örtmek, Yok Etmek

Sıkıntılı kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Bozuk, Dar, Dumanlı, Kara

Sarfiyat kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Harcama(lar), Gider(ler), Masraf

Aden kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Cennet

Ceren kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Ceylan

Girev kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Diyet, İpotek, Rehine

Mağrur kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Övünçlü, Gururlu, Kurumlu, Konur, Burnu Büyük

Obsesif kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Takınçlı

Eş / Yakın Anlamlı Kelimeler-Sözcükler Sözlüğü

Arama Bölümü Sayfanın En Üst Kısmındadır.

EŞ VE YAKIN ANLAMLI / ANLAMDAŞ KELİMELER

Yazılışları ve okunuşları farklı anlamları aynı olan sözcüklere eş anlamlı (anlamdaş) kelimeler-sözcükler denir.

* Bunlar cümlede birbiriyle yer değiştirdiklerinde cümlenin anlamında değişiklik ve bozulma olmaz. Yukarıda örnekler verilmiştir.

* Sözcüklerin eş anlamlı olup olmadıkları, cümle içindeki kullanımlarından belli olur. Yani bir sözcüğün farklı cümlelerde değişik eş anlamları karşımıza çıkabilir.
Örnek :
- Kömür karası gözleri ışıl ışıl parlıyordu. (Kara-Siyah)
- Dost, kara günde belli olur. (Kara-Kötü)

* Eş anlamlılıkla ilgili sorular, bazen "altı çizili sözcüğün cümleye kattığı anlam", "hangisinde...anlamı vardır?" gibi de sorulabilir.


Anlamdaş (eş anlamlı) olmadıkları halde zaman zaman birbirinin yerine kullanılan sözcüklere yakın anlamlı sözcükler denir. Bakmak, görmek, izlemek, seyretmek gibi.

Eş / Yakın Anlamlı Kelimeler-Sözcükler Sözlüğü