Kaktüs kelimesinin eş anlamı, yakın anlamı, anlamdaşı

Kaktüs kelimesinin eş anlamı, yakın anlamı, anlamdaşı: Atlas Çiçeği

İstediğiniz Kelimenin Eş / Yakın Anlamını Arayın

Körüklemek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kışkırtmak, Pompalamak, Tahrik Etmek, Teşvik Etmek

Çeyrek Altın kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Çeyrek

İyicene kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Çokça

İhtiyar kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Karı, Koca, Moruk, Pir, Seçme, Yaşlı, Kocamış, Erkinlik, Özerklik

İstikbal kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Ati, Gelecek

Düşmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Yuvarlanmak, İsabet Etmek, İtibarsızlaşmak, Alçalmak, Alışmak, Atlanmak, Azalmak, Bulunmak, Değmek, Eksilmek, Gitmek, İnmek, Kapılmak, Rastlamak, Uğramak, Vurmak, Yağmak, Yakışmak, Yıkılmak

Fersah kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kulaç

Söz Temsili kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Söz Gelişi

Bir Kadar kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Biraz, Birtakım

Çeki kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Sıkıntı, Tartı, Üzüntü

Pota kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Manka

Uzuv kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Aza, Organ, Unsur, Üye

Milliyet kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Ulusallık, Tabiiyet

Kurk kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kuluçka

Paleograf kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Eskiyazıbilimci

Ötleğen kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Çalı Bülbülü

Tanıt kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı İspat, Beyyine, Delil

Tecimen kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Tacir, Tüccar

Eğirmen kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı İğ

Çağrılık kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Davetiye

Ahval kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Durumlar, Hâller, Olaylar, Davranışlar, Vaziyetler

Kasavet kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kaygı, Sıkıntı, Tasa, Üzüntü

Kararsız kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Çekimser, Değişken, Karmakarışık, Mütereddit, Oynak, Düzensiz, İkircimli

Vücut kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Gövde, Beden, Cisim, Ten, Üst, Üzeri, Varlık

İtilme kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı İhtibas

Dahi kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Ökeli, Bile, Da, Hatta, De

Zengin kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Varlıklı, Varsıl, Variyetli, Verimli, Gösterişli, Çok, Bol, Bay, Kibar, Varlı

Lahzada kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Çabucak

Aldanmak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Yanılmak, Aldatılmak, Atlamak, Avunmak, Kanmak, Yutmak

Host kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Konukçu

Eş / Yakın Anlamlı Kelimeler-Sözcükler Sözlüğü

Arama Bölümü Sayfanın En Üst Kısmındadır.

EŞ VE YAKIN ANLAMLI / ANLAMDAŞ KELİMELER

Yazılışları ve okunuşları farklı anlamları aynı olan sözcüklere eş anlamlı (anlamdaş) kelimeler-sözcükler denir.

* Bunlar cümlede birbiriyle yer değiştirdiklerinde cümlenin anlamında değişiklik ve bozulma olmaz. Yukarıda örnekler verilmiştir.

* Sözcüklerin eş anlamlı olup olmadıkları, cümle içindeki kullanımlarından belli olur. Yani bir sözcüğün farklı cümlelerde değişik eş anlamları karşımıza çıkabilir.
Örnek :
- Kömür karası gözleri ışıl ışıl parlıyordu. (Kara-Siyah)
- Dost, kara günde belli olur. (Kara-Kötü)

* Eş anlamlılıkla ilgili sorular, bazen "altı çizili sözcüğün cümleye kattığı anlam", "hangisinde...anlamı vardır?" gibi de sorulabilir.


Anlamdaş (eş anlamlı) olmadıkları halde zaman zaman birbirinin yerine kullanılan sözcüklere yakın anlamlı sözcükler denir. Bakmak, görmek, izlemek, seyretmek gibi.

Eş / Yakın Anlamlı Kelimeler-Sözcükler Sözlüğü