İstediğiniz Kelimenin Eş / Yakın Anlamını Arayın
Külfet kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Sıkıntı, Zorluk, Yorgunluk, Büyük Masraf
Mert kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Er, Erkek, Harbi, Yiğit, Sözünün Eri
Mütercim kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Çevirmen
Angaje Olmak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Bağlanmak
Dokuz Canlı kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Dayanıklı
Pimpirik kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Bozuk, Harap, Virane
Enfiye kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Burun Otu
Gelişigüzel kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Rastgele, Özensiz, Yarım Yamalak, Sudan, Gönülsüz, Üstünkörü, İtinasız
Şua kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Işın
İdare kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Daire, Dümen, Kuruluş, Tutum, Yönetme, Yönetim
Saldırmak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Atılmak, Hücum Etmek, Salmak, Sarmak, Yürümek, Taarruz Etmek, Tecavüz Etmek
Transit kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Durmadan, Durmaksızın
Bacaksız kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kısa, Bodur
Medya kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Medya'nın eş anlamı yoktur, sözlük anlamı: İletişim ortamı, iletişim araçları, kitle iletişim araçlarının tümü.
Kayın Ağacı kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kayın
Kan Basıncı kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Tansiyon
Muahede kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Antlaşma
Borçlanma kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı İstikraz
Lütfetmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Bağışlamak, Söylemek, Vermek, İhsan Etmek, Bildirmek, İzin Vermek, Müsaade Etmek
Aklamak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı İbra Etmek, Temize Çıkarmak, Beraat Ettirmek, Beraat Kazandırmak
Valide kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Ana, Anne
Tekerrür kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Tekrarlanma, Yinelenme, Yeniden Olma
Yeygi kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Yem
Faiz kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Nema, Ürem, Getiri
Ehven kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Ucuz, Yeğ, Hesaplı, Daha Az Kötü, Zararsız
Deyim kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Tabir
Fasıl kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Bölüm, Devre, Dönem, Kısım, Koğ
Encam kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Gelecek, Akıbet, Son, İşin Sonu
Zor kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Güç, Güçlükle, Sıkıntı, Güçlük, Rahatsızlık, Yüküm, Mecburiyet, Baskı, Çetin, Kıyın, Cebir, Emekli, Kuvvet, Müşkül, Sıkıntı, Yaş, Zorla
Bıkkın kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Usanmış, Bezmiş, Yanık
Eş / Yakın Anlamlı Kelimeler-Sözcükler Sözlüğü
Arama Bölümü Sayfanın En Üst Kısmındadır.
EŞ VE YAKIN ANLAMLI / ANLAMDAŞ KELİMELER
Yazılışları ve okunuşları farklı anlamları aynı olan sözcüklere eş anlamlı (anlamdaş) kelimeler-sözcükler denir.
* Bunlar cümlede birbiriyle yer değiştirdiklerinde cümlenin anlamında değişiklik ve bozulma olmaz. Yukarıda örnekler verilmiştir.
* Sözcüklerin eş anlamlı olup olmadıkları, cümle içindeki kullanımlarından belli olur. Yani bir sözcüğün farklı cümlelerde değişik eş anlamları karşımıza çıkabilir.
Örnek :
- Kömür karası gözleri ışıl ışıl parlıyordu. (Kara-Siyah)
- Dost, kara günde belli olur. (Kara-Kötü)
* Eş anlamlılıkla ilgili sorular, bazen "altı çizili sözcüğün cümleye kattığı anlam", "hangisinde...anlamı vardır?" gibi de sorulabilir.
Anlamdaş (eş anlamlı) olmadıkları halde zaman zaman birbirinin yerine kullanılan sözcüklere yakın anlamlı sözcükler denir. Bakmak, görmek, izlemek, seyretmek gibi.