Farz Etmek kelimesinin eş anlamı, yakın anlamı, anlamdaşı

Farz Etmek kelimesinin eş anlamı, yakın anlamı, anlamdaşı: Bilmek, Düşünmek, Sanmak, Saymak, Tutmak

İstediğiniz Kelimenin Eş / Yakın Anlamını Arayın

Tahterevalli kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Yellencek

İtiraz kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Karşı Durma, Karşı Çıkma, Karşı Söyleme

Üvendire kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Gönder, Mıh, Mıhça

Sularında kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Yakınlığında

İşaretli kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı İmli

Hükümran kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Egemen

Tutuk kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Çekingen, Durgun, Kapalı, Kesik, Sıkılgan, Tutuklu, Utangaç

Tetebbu kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı İrdeleme, Araştırma

Yüklük kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Yük

Arkalamak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Korumak, Arkasına Almak, Yüklenmek, Müzaheret etmek

İbik kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Emzik, Kenar, Köşe, Uç

Kabarmak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Taşmak, Şişmek, Artmak, Kafa Tutmak, Başkaldırmak, Böbürlenmek, Büyümek, Kalkmak

İnayet kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı İhsan, Lütuf, İyilik, Yardım, Kayra, Atıfet

Melal kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Dert, Hüzün, Usanç, Üzüntü

Vecize kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Özlü Söz, Özdeyiş

Sürtüşme kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Uyuşmazlık

Girmelik kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Duhuliye

Tevazu kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Alçak Gönüllülük, Gösterişsizlik

Arkaüstü kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Sırtüstü

Gönenç kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Bolluk, Refah, Rahatlık Ve Varlık İçinde Yaşama

Pomat kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Merhem

İncelik kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Ayrıntı, Edep, Letafet, Nezaket, Zarafet

Tercüman kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Çevirmen, Dilmaç, Tilmen, Çevirici

Pekiştirmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Sertleştirmek, Katılaştırmak, Sağlamlaştırmak, Beslemek, Sertleşmek, Tahkim Etmek

Mukannen kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Belli

Eğrim kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Eğri, Su Çevrintisi, Girdap

Manüskri kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Elyazması

Çekinmez kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Yüzsüz

İş Kadını kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı İş Adamı

Arızi kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Gelip Geçici, Eğreti, Dıştan Gelen, Sonradan Olan

Eş / Yakın Anlamlı Kelimeler-Sözcükler Sözlüğü

Arama Bölümü Sayfanın En Üst Kısmındadır.

EŞ VE YAKIN ANLAMLI / ANLAMDAŞ KELİMELER

Yazılışları ve okunuşları farklı anlamları aynı olan sözcüklere eş anlamlı (anlamdaş) kelimeler-sözcükler denir.

* Bunlar cümlede birbiriyle yer değiştirdiklerinde cümlenin anlamında değişiklik ve bozulma olmaz. Yukarıda örnekler verilmiştir.

* Sözcüklerin eş anlamlı olup olmadıkları, cümle içindeki kullanımlarından belli olur. Yani bir sözcüğün farklı cümlelerde değişik eş anlamları karşımıza çıkabilir.
Örnek :
- Kömür karası gözleri ışıl ışıl parlıyordu. (Kara-Siyah)
- Dost, kara günde belli olur. (Kara-Kötü)

* Eş anlamlılıkla ilgili sorular, bazen "altı çizili sözcüğün cümleye kattığı anlam", "hangisinde...anlamı vardır?" gibi de sorulabilir.


Anlamdaş (eş anlamlı) olmadıkları halde zaman zaman birbirinin yerine kullanılan sözcüklere yakın anlamlı sözcükler denir. Bakmak, görmek, izlemek, seyretmek gibi.

Eş / Yakın Anlamlı Kelimeler-Sözcükler Sözlüğü