Faraziye kelimesinin eş anlamı, yakın anlamı, anlamdaşı

Faraziye kelimesinin eş anlamı, yakın anlamı, anlamdaşı: Varsayım, Hipotez

İstediğiniz Kelimenin Eş / Yakın Anlamını Arayın

Emir kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Buyruk, Ferman, İstek, Komut, Talimat

Müselsel kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Ardışık

Beşbıyık kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Muşmula

Namına kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Yerine

Duluk kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Şakak, Yüz

Sınamak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Denemek, Tecrübe Etmek, Muayene Etmek, İmtihan Etmek

Epizot kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Oluntu, Olut, Dilim, İkinci Derecede Olay

Güvence Akçesi kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Depozit, Depozito

Hanay kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Avlu, Hol, Sofa

Geri Vermek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kaytarmak, İade Etmek

Olduğu Gibi kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Aynen, Harfiyen

Zulüm kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Eziyet, Kıyıcılık, Cefa, Haksızlık, Kıyınç

Vakarsız kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Onursuz

Asayiş kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Güvenlik, Baysallık, Emniyet

Halk Oyu kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Halk Oylaması, Referandum

Çakıl kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Çıngıl

Dikbaş kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kasıntı

Süst kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Uyuşuk

Kabotaj kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Denizcilik

Sigara kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Çilim

Maskaralık kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Soytarılık

Dik Kafalı kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Geçimsiz, İnatçı, Huysuz

Ürüt kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Hasılat

Kızoğlan kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Bakire

Görünüş kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Çehre, Eşkâl, Görünüm, Manzara, Suret, Zahir, Zevahir

Sanatkâr kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Sanatçı, Ehil, Mahir, Usta, Zanaatkâr

Bilhassa kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Özellikle, Hele, Her Şeyden Önce, Başta, Özellikle, En Çok, Mahsus, Alelhusus, Hususiyle

Ömür kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Hayat, Varlık, Yaşam

Bakılırsa kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Göre

Civan kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Körpe, Genç

Eş / Yakın Anlamlı Kelimeler-Sözcükler Sözlüğü

Arama Bölümü Sayfanın En Üst Kısmındadır.

EŞ VE YAKIN ANLAMLI / ANLAMDAŞ KELİMELER

Yazılışları ve okunuşları farklı anlamları aynı olan sözcüklere eş anlamlı (anlamdaş) kelimeler-sözcükler denir.

* Bunlar cümlede birbiriyle yer değiştirdiklerinde cümlenin anlamında değişiklik ve bozulma olmaz. Yukarıda örnekler verilmiştir.

* Sözcüklerin eş anlamlı olup olmadıkları, cümle içindeki kullanımlarından belli olur. Yani bir sözcüğün farklı cümlelerde değişik eş anlamları karşımıza çıkabilir.
Örnek :
- Kömür karası gözleri ışıl ışıl parlıyordu. (Kara-Siyah)
- Dost, kara günde belli olur. (Kara-Kötü)

* Eş anlamlılıkla ilgili sorular, bazen "altı çizili sözcüğün cümleye kattığı anlam", "hangisinde...anlamı vardır?" gibi de sorulabilir.


Anlamdaş (eş anlamlı) olmadıkları halde zaman zaman birbirinin yerine kullanılan sözcüklere yakın anlamlı sözcükler denir. Bakmak, görmek, izlemek, seyretmek gibi.

Eş / Yakın Anlamlı Kelimeler-Sözcükler Sözlüğü