Ekol kelimesinin eş anlamı, yakın anlamı, anlamdaşı

Ekol kelimesinin eş anlamı, yakın anlamı, anlamdaşı: Yoldam, Meslek, Okul

İstediğiniz Kelimenin Eş / Yakın Anlamını Arayın

Tarımsal kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Zirai

Sağıtmak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Savdırmak, Teşfiye Etmek

Ortaokul kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Rüştiye, Orta Mektep

Makrama kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Peçete

Hususen kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Özellikle

Pilot kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Uçman

Dertli kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Üzgün, Hasta, Yanık, Yaralı

Dişli kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Güçlü, Arkalı, Koruyuculu

Aysfilt kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Bankiz, Deniz Buzulu, Buzla

Tabu kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Tekinsiz, Dokunulmazlık, Yasaklı

Sahabet kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Koruma, Kayırma

Talimat kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Yönerge, Direktif, Emir, Yönetmelik

Müphemiyet kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Belirsizlik

Mertebe kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Aşama, Derece, Kat, Rütbe, Safha, San, Basamak, Yalım

Tahavvül kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Dönüşüm

Fakir kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Fukara, Kembağal, Kimsesiz, Yoksul, Zavallı, Güçsüz

Olağan kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Olabilir, Adi, Alelade, Alışılmış, Basit, Tabii

Canlı kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Aktif, Dinç, Diri, Faal, Güçlü, Kıvrak, Zinde

Musahabe kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Görüşme, Konuşma, Mülakat, Söyleşi

Çakır Pençe kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Becerikli

Menfaat kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Çıkar, Kâr, Yarar, Ası

Sakıntı kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı İhtiyat

Artırmak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Abartmak, Bırakmak, Mübalağa Etmek

Göçürme kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Nakil

Kaytak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Dalkavuk, Kuytu, Yağcı

Nasip Olmak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Elvermek, Kavuşmak, Ulaşmak

Aşama kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Rütbe, Derece, Kademe, Merhale, Basamak, Adım, Mertebe, Paye

Kâğıt kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Pusula, Tezkere

Ekstra kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Nitelikli, Olağandışı, İyi, Vasıflı, En İyi, Fazladan

Yakasız Gömlek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kefen

Eş / Yakın Anlamlı Kelimeler-Sözcükler Sözlüğü

Arama Bölümü Sayfanın En Üst Kısmındadır.

EŞ VE YAKIN ANLAMLI / ANLAMDAŞ KELİMELER

Yazılışları ve okunuşları farklı anlamları aynı olan sözcüklere eş anlamlı (anlamdaş) kelimeler-sözcükler denir.

* Bunlar cümlede birbiriyle yer değiştirdiklerinde cümlenin anlamında değişiklik ve bozulma olmaz. Yukarıda örnekler verilmiştir.

* Sözcüklerin eş anlamlı olup olmadıkları, cümle içindeki kullanımlarından belli olur. Yani bir sözcüğün farklı cümlelerde değişik eş anlamları karşımıza çıkabilir.
Örnek :
- Kömür karası gözleri ışıl ışıl parlıyordu. (Kara-Siyah)
- Dost, kara günde belli olur. (Kara-Kötü)

* Eş anlamlılıkla ilgili sorular, bazen "altı çizili sözcüğün cümleye kattığı anlam", "hangisinde...anlamı vardır?" gibi de sorulabilir.


Anlamdaş (eş anlamlı) olmadıkları halde zaman zaman birbirinin yerine kullanılan sözcüklere yakın anlamlı sözcükler denir. Bakmak, görmek, izlemek, seyretmek gibi.

Eş / Yakın Anlamlı Kelimeler-Sözcükler Sözlüğü