Dolu kelimesinin eş anlamı, yakın anlamı, anlamdaşı

Dolu kelimesinin eş anlamı, yakın anlamı, anlamdaşı: Komple, Meşgul, Yoğun

İstediğiniz Kelimenin Eş / Yakın Anlamını Arayın

Vesikalık kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Belgelik

Tekâsüf Etmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Toplanmak, Yoğunlaşmak

Sıkıntı kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kasvet, Meşakkat, Ruhsal Yorgunluk, Sendrom, Cefa, Çile, Düşünce, Ezgi, Eziyet, Fırtına, Gaile, Hâl, Hüzün, Kahır, Kambur, Karanlık, Keder, Kor, Külfet, Mesele, Mihnet, Problem, Rahat, Sancı, Sorun, Usanç, Zaruret, Zehir, Zor, Tedirginlik, Eza

Klasiklik kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kökleşiklik

İfna Etmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Tüketmek, Yok Etmek

Ortakça kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Ortaklaşa

Budak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Dal

Babaanne kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Nene, Nine

Vukuf kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Bacarıklık, Bilgi, Bilik, Anlama, Bilme

Kımıldanmak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Deprenmek, Kımıldamak

Azimet kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Gidiş

Çoğul kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Cem, Çoklu, Çokluk, Cemi

Olumlu kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Müspet, Tasdik, Yararlı, Yapıcı, Pozitif

Yarıyıl kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Sömestr, Sömestri, Sömestir, Dönem, Sömestre

Hisseli kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Paylı

Kuşatmak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Çevirmek, İhata Etmek, Kaplamak, Kucaklamak, Muhasara Etmek, Sarmak

Diyabet kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Şeker Hastalığı

Gıpta kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı İmrenme

Nâr kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Ateş, Alaz

Etnoloji kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Budunbilim

Sökel kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Hasta, Malul, Güçsüz

Kürtaj kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kazıma, Uşak Saldırma, Uşak Salma

Meyus kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Karamsar, Üzgün

Yeterli kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kâfi, Ehliyetli, Yerinde, Kifayetli, Ehil

Termosfer kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Isıyuvar

Sagan kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Doktor, Hekim, Tabip

Geçmez Olmak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kalkmak

Fehva kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Anlam, Deyim, Kavram, Terim

Arkadaşlık kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Dostluk, Yârenlik, Yoldaşlık, Refiklik, Tomdaşlık, Hempalık, Omuzdaşlık, Ünsiyet, Şeriklik

Nanemolla kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Üşengeç, Beceriksiz, Dayanıksız

Eş / Yakın Anlamlı Kelimeler-Sözcükler Sözlüğü

Arama Bölümü Sayfanın En Üst Kısmındadır.

EŞ VE YAKIN ANLAMLI / ANLAMDAŞ KELİMELER

Yazılışları ve okunuşları farklı anlamları aynı olan sözcüklere eş anlamlı (anlamdaş) kelimeler-sözcükler denir.

* Bunlar cümlede birbiriyle yer değiştirdiklerinde cümlenin anlamında değişiklik ve bozulma olmaz. Yukarıda örnekler verilmiştir.

* Sözcüklerin eş anlamlı olup olmadıkları, cümle içindeki kullanımlarından belli olur. Yani bir sözcüğün farklı cümlelerde değişik eş anlamları karşımıza çıkabilir.
Örnek :
- Kömür karası gözleri ışıl ışıl parlıyordu. (Kara-Siyah)
- Dost, kara günde belli olur. (Kara-Kötü)

* Eş anlamlılıkla ilgili sorular, bazen "altı çizili sözcüğün cümleye kattığı anlam", "hangisinde...anlamı vardır?" gibi de sorulabilir.


Anlamdaş (eş anlamlı) olmadıkları halde zaman zaman birbirinin yerine kullanılan sözcüklere yakın anlamlı sözcükler denir. Bakmak, görmek, izlemek, seyretmek gibi.

Eş / Yakın Anlamlı Kelimeler-Sözcükler Sözlüğü