Derhâl kelimesinin eş anlamı, yakın anlamı, anlamdaşı

Derhal kelimesinin eş anlamı, yakın anlamı, anlamdaşı: Hemen, Acilen, Çabucak, Yekten

İstediğiniz Kelimenin Eş / Yakın Anlamını Arayın

Azar kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Paylama

Sünk kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kemik

Yeminli kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Antlı

Antrakt kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Ara

Tavizcilik kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Ödüncülük

Hesap kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Aritmetik, Durum, Tahmin, Tutum, Oranlama, Tasınlama, Tasavvur

Cari kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Akan, Akar, Geçerli, Yürür, Yürürlükte Olan, Olagelen, Geçen

Hamarat kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Becerikli

Bekitmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Vakfetmek, Kapamak, Tıkamak

Ağır Ağır kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Yavaş Yavaş

Natuk kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Söylevci

Alım kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Çekicilik, Cazibe, Çalım, Gurur, Hava, Kurum

Gayrimeskûn kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Boş, Issız

Terbiye kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Edep, Eğitim, Görgü

Nevbahar kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı İlkbahar

Pekiştirme kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Şiddetlendirme, Takviye

Pahalanmak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Pahalılaşmak

Destansı kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Destani, Epik

Vestiyer kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Askılık

Bedreftar kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Geçimsiz

Zerre kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Tozan, Molekül

Horlamak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Horuldamak

Ruhsal kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Tinsel, Ruhi

Meleke kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Yeti, Yatkınlık, Yordam

Yeter kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kâfi, Yetişir, Yeterli, Bes

Lehçe kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Diyalekt, Ağgan

Kötü kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Acı, Aşağı, Aşırı, Berbat, Çok, Döküntü, Duman, Fena, İbret, Kaba, Kaput, Kara, Kör, Melun, Nadan, Nahoş, Pis, Sıfır, Şer, Tehlikeli, Yaman, Yaş, Endişe Veren

Bukle kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Büklüm, Kıvrım

Yapamamak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kalmak

Tıkışıklık kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı İzdiham

Eş / Yakın Anlamlı Kelimeler-Sözcükler Sözlüğü

Arama Bölümü Sayfanın En Üst Kısmındadır.

EŞ VE YAKIN ANLAMLI / ANLAMDAŞ KELİMELER

Yazılışları ve okunuşları farklı anlamları aynı olan sözcüklere eş anlamlı (anlamdaş) kelimeler-sözcükler denir.

* Bunlar cümlede birbiriyle yer değiştirdiklerinde cümlenin anlamında değişiklik ve bozulma olmaz. Yukarıda örnekler verilmiştir.

* Sözcüklerin eş anlamlı olup olmadıkları, cümle içindeki kullanımlarından belli olur. Yani bir sözcüğün farklı cümlelerde değişik eş anlamları karşımıza çıkabilir.
Örnek :
- Kömür karası gözleri ışıl ışıl parlıyordu. (Kara-Siyah)
- Dost, kara günde belli olur. (Kara-Kötü)

* Eş anlamlılıkla ilgili sorular, bazen "altı çizili sözcüğün cümleye kattığı anlam", "hangisinde...anlamı vardır?" gibi de sorulabilir.


Anlamdaş (eş anlamlı) olmadıkları halde zaman zaman birbirinin yerine kullanılan sözcüklere yakın anlamlı sözcükler denir. Bakmak, görmek, izlemek, seyretmek gibi.

Eş / Yakın Anlamlı Kelimeler-Sözcükler Sözlüğü