Bandaj kelimesinin eş anlamı, yakın anlamı, anlamdaşı

Bandaj kelimesinin eş anlamı, yakın anlamı, anlamdaşı: Sargı, Bağ

İstediğiniz Kelimenin Eş / Yakın Anlamını Arayın

Tutulu kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Tutulmuş, Mevkuf

Sarkıtmak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Bırakmak, Salmak

Gaile kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Sıkıntı, Dert, Üzüntü, Kaygı, Keder, Yük

Doğan kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kızılkuş, Terlan

Transfer kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Aktarım, Kotarım, Geçiş, Geçit, Geçme, Taşıma, Götürme, Geçirme, Alma

Tavşan kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kuyan

Hafta kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Yedil

Çullanmak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Abanmak, Tedirgin Etmek, Tebelleş Olmak

Susak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Aptal, Salak, Susamış

Erketeci kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Gözcü

Yanıltı kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Sehiv, Yanlışlık

İştirak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Katılım, Katılma, Ortaklaşma, Paydaşlık

Fevvare kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Fıskiye

Değişmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Çekişmek, Değiştirmek, Dönmek, Mübadele Etmek, Yürümek, Tahavvül Etmek, Tebeddül Etmek

İmansızlık kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı İnançsızlık, Acımasızlık

Kişisel kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Şahsi

Sermaye kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kapital, Konu, Servet, Varlık, Anamal, Başmal, Anapara

Seçkin kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Güzide, Kibar, Mutena, Seçme, Üstün, Elit, Mümtaz

Müdüriyet kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Müdürlük, Yönetimlik

Saplamak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Batırmak, Çakmak, Sançmak, Sokmak

Atasözü kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Darbımesel, Sav

Derece kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kıvam, Seviye, Aşama, Ayar, Basamak, Doz, Gömlek, Had, Kadar, Kademe, Merhale, Mertebe, Nokta, Not, Paye, Radde, Rütbe, Tabaka, Termometre, Kerte, Yalım

Bencil kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Egoist, Hodbin, Hodkâm

Kürtün kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Palan

Oğrun kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Gizlice

Kavun kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Yemiş

Avlamak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Yakalamak, Tutmak, Kandırmak, Aldatmak

Ur kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Dert, Şiş, Tümör, Yenitüreme

İsticar Etmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kiralamak

Etmen kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Faktör, Amil

Eş / Yakın Anlamlı Kelimeler-Sözcükler Sözlüğü

Arama Bölümü Sayfanın En Üst Kısmındadır.

EŞ VE YAKIN ANLAMLI / ANLAMDAŞ KELİMELER

Yazılışları ve okunuşları farklı anlamları aynı olan sözcüklere eş anlamlı (anlamdaş) kelimeler-sözcükler denir.

* Bunlar cümlede birbiriyle yer değiştirdiklerinde cümlenin anlamında değişiklik ve bozulma olmaz. Yukarıda örnekler verilmiştir.

* Sözcüklerin eş anlamlı olup olmadıkları, cümle içindeki kullanımlarından belli olur. Yani bir sözcüğün farklı cümlelerde değişik eş anlamları karşımıza çıkabilir.
Örnek :
- Kömür karası gözleri ışıl ışıl parlıyordu. (Kara-Siyah)
- Dost, kara günde belli olur. (Kara-Kötü)

* Eş anlamlılıkla ilgili sorular, bazen "altı çizili sözcüğün cümleye kattığı anlam", "hangisinde...anlamı vardır?" gibi de sorulabilir.


Anlamdaş (eş anlamlı) olmadıkları halde zaman zaman birbirinin yerine kullanılan sözcüklere yakın anlamlı sözcükler denir. Bakmak, görmek, izlemek, seyretmek gibi.

Eş / Yakın Anlamlı Kelimeler-Sözcükler Sözlüğü