Ağlamak kelimesinin eş anlamı, yakın anlamı, anlamdaşı

Ağlamak kelimesinin eş anlamı, yakın anlamı, anlamdaşı: Sızlanmak, Viyaklamak, Yakınmak

İstediğiniz Kelimenin Eş / Yakın Anlamını Arayın

Ütmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Yenmek (Oyunda)

İzafet kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Bağıntı, Mal Etme, Bağlama

Çağ kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Vakit, Yaş, Devir, Dönem, Asır, Bölüm, Devran, Gün, Zaman, Kurun

Selvi kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Servi

İnanma kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Aklı Yatma, Kanma, Emniyet, İtikat, Kanaat

Varsayımsal kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Farazi

Hâlbuki kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Oysa, Oysa Ki, Aksine Olarak

Bağıntılı kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Bağlı

Mütegallibe kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Zorba

Medya kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Medya'nın eş anlamı yoktur, sözlük anlamı: İletişim ortamı, iletişim araçları, kitle iletişim araçlarının tümü.

Yallah kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Haydi, Yürü, Git

Şamil kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kapsayan, Kaplayan

Gayri kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Başka, Diğer, Başkası

Koruyuculuk kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Himaye

Tekrar Tekrar kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Üst Üste, Ardı Ardına, Kayta Kayta

Türban kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Başörtü

Sarih kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Belgin, Belirgin, Açık, Aydın, Belli

Bandaj kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Sargı, Bağ

Talebe kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Öğrenci, İrdemen

Baldız kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Görümce

Çil Çil kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Parlak

Tembellik kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Rehavet

Vasıfsız kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Niteliksiz

Çıngı kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Elektrik, Kıvılcım, Parça, Zerre

Enfiye kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Burun Otu

Arıza kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Bozukluk, Aksaklık, Aksama, Çaparız, Engebe, Kusur

Şaşırtan kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Şaşırtıcı

Israr Etmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Direnmek, Ekşimek, Tutturmak, Üstelemek, Zorlamak

Öpüş kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Öpücük

Yönetmen kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Müdür, Direktör, Rejisör

Eş / Yakın Anlamlı Kelimeler-Sözcükler Sözlüğü

Arama Bölümü Sayfanın En Üst Kısmındadır.

EŞ VE YAKIN ANLAMLI / ANLAMDAŞ KELİMELER

Yazılışları ve okunuşları farklı anlamları aynı olan sözcüklere eş anlamlı (anlamdaş) kelimeler-sözcükler denir.

* Bunlar cümlede birbiriyle yer değiştirdiklerinde cümlenin anlamında değişiklik ve bozulma olmaz. Yukarıda örnekler verilmiştir.

* Sözcüklerin eş anlamlı olup olmadıkları, cümle içindeki kullanımlarından belli olur. Yani bir sözcüğün farklı cümlelerde değişik eş anlamları karşımıza çıkabilir.
Örnek :
- Kömür karası gözleri ışıl ışıl parlıyordu. (Kara-Siyah)
- Dost, kara günde belli olur. (Kara-Kötü)

* Eş anlamlılıkla ilgili sorular, bazen "altı çizili sözcüğün cümleye kattığı anlam", "hangisinde...anlamı vardır?" gibi de sorulabilir.


Anlamdaş (eş anlamlı) olmadıkları halde zaman zaman birbirinin yerine kullanılan sözcüklere yakın anlamlı sözcükler denir. Bakmak, görmek, izlemek, seyretmek gibi.

Eş / Yakın Anlamlı Kelimeler-Sözcükler Sözlüğü