Ağrıtmak kelimesinin eş anlamı, yakın anlamı, anlamdaşı

Ağrıtmak kelimesinin eş anlamı, yakın anlamı, anlamdaşı: Acıtmak

İstediğiniz Kelimenin Eş / Yakın Anlamını Arayın

Sağlamlaştırma kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Takviye, Tekit

Teçhiz kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Donatım, Cebelendirme, Pusatlama

Çıncalık kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Elektronik

Medya kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Medya'nın eş anlamı yoktur, sözlük anlamı: İletişim ortamı, iletişim araçları, kitle iletişim araçlarının tümü.

Şirretlik kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Geçimsizlik

Uslanmak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Durulmak, Düzelmek, Islah Olmak

Bağımlılık kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Tabiiyet

Ehemniyet kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Önem

Elemek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Ayıklamak, Ayırmak, Çalkalamak

Köpek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı İt

İnam kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Emanet, Vedia

Hemşire kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Tıp Bacısı, Şvester, Kız kardeş, Bacı, Simil

Şanson kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Melodi, Şarkı

Majüskül kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Genil İmce

Dangadak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Ansızın, Birdenbire, Damdan Düşer Gibi

Eseme kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Mantık

Çorba Etmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Karıştırmak

Alan kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Meydan, Saha, Düz, Kayran, Düzlük, Vadi, Yer

Çenesi Düşük kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Boşboğaz, Geveze

İçsel kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Dahili

Ateş Parçası kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Becerikli, Canlı

Tavsiye kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Öğütleme, Öneri, Öğüt, Salık

Açar kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Anahtar, Aperitif

Sağlamak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Sahip Olmak, Bulmak, Çıkarmak, Elde Etmek, Getirmek, Hazırlamak, Kurmak, Temin Etmek, Uydurmak

Meme kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Göğüs

Kabare kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Meyhane

Bezek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Süs, Ziynet

Abuk Sabuk kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Anlamsız, Saçma Sapan, Boş (Söz), Herze, Abuk Subuk

Övünmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Lokalanmak, İftihar Etmek, Temeddün Etmek

Kelepçe kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Bilezik, El Kandalı

Eş / Yakın Anlamlı Kelimeler-Sözcükler Sözlüğü

Arama Bölümü Sayfanın En Üst Kısmındadır.

EŞ VE YAKIN ANLAMLI / ANLAMDAŞ KELİMELER

Yazılışları ve okunuşları farklı anlamları aynı olan sözcüklere eş anlamlı (anlamdaş) kelimeler-sözcükler denir.

* Bunlar cümlede birbiriyle yer değiştirdiklerinde cümlenin anlamında değişiklik ve bozulma olmaz. Yukarıda örnekler verilmiştir.

* Sözcüklerin eş anlamlı olup olmadıkları, cümle içindeki kullanımlarından belli olur. Yani bir sözcüğün farklı cümlelerde değişik eş anlamları karşımıza çıkabilir.
Örnek :
- Kömür karası gözleri ışıl ışıl parlıyordu. (Kara-Siyah)
- Dost, kara günde belli olur. (Kara-Kötü)

* Eş anlamlılıkla ilgili sorular, bazen "altı çizili sözcüğün cümleye kattığı anlam", "hangisinde...anlamı vardır?" gibi de sorulabilir.


Anlamdaş (eş anlamlı) olmadıkları halde zaman zaman birbirinin yerine kullanılan sözcüklere yakın anlamlı sözcükler denir. Bakmak, görmek, izlemek, seyretmek gibi.

Eş / Yakın Anlamlı Kelimeler-Sözcükler Sözlüğü