Ahiret Terimi Hakkında Bilgiler
Arapça, dünyanın zıddı. Dünya, nisbeten daha yakın anlamına gelirken, ahiret, dünyaya nispetle sona kalan, tehir eden, geciken, son, neticede varılacak yer gibi anlamlara gelmektedir. Öbür Dünya diye tabir olunan, cennet, cehennem, ârâf, iyiliklerin ve kötülüklerin karşılandığı yer, sırat, mizan gibi yerleri ihtiva eder. Ehl-i Sünnet inancına göre bunların hepsi haktır ve gerçektir. Dinlerin çoğunda ahiret inancı vardır. Öbür dünyada ölüm yoktur. Oradaki hayat ebedidir. Kur'an-ı Kerim'deki bir ayete göre ahiret dünyaya nisbetle daha hayırlıdır: "Ahiret Senin için dünyadan daha hayırlıdır" (Duha/4)
1- İnsanın öldükten sonra dirilip sonsuza dek kalacağı ve Allah'a hesap vereceği yer, öbür dünya.
2- Kıyametin kopmasından sonra başlayan ve sonsuza kadar devam edecek olan cennet ve cehennem hayatıdır.
1. İnsanın öldükten sonra dirilip sonsuza dek kalacağı ve Allah’a hesap vereceği yer, öbür dünya.
2. Dünya hayatını takip eden hayatın adı.
3. Dünya hayatındaki amellerin, söz, davranış ve eylemlerin sonuçlarının alınacağı ve değerlendirileceği zaman.
Benzer Tasavvufi-Tasavvuf Terimleri:
Edep: Her konuda haddini bilip, sınırı aşmamak, insanlara iyi muamelede bulunmaktır. Sünnet üzere yani Peygamberimizin buyurduğu ve davrandığı gibi hareket
Muhib: Arapça, seven demektir. Tasavvuf yolunu ve o yolda gidenleri seveni ifade eder. Tasavvuf yolunu seven, fakat o yola girmemiş kişiye muhib derler.
Ahlak: Arapça, hulk'un çoğuludur. Huylar demektir. Ahlak, insanın manevi seciyesini temyiz eden hususiyetlere denir.
Simya: Farsça, kimya demektir. Bakırı altına çevirme hüneri, ilm-i Simya'yı mürşid-i Kâmiller bilirler. Onlar Allah'ın izniyle, değersiz bakır gibi olan insa
Din: Din, akıl sâhiplerini kendi irâde ve istekleriyle dünya ve âhirette saâdet ve selâmete kavuşturan ilâhî kânundur.
Mutasavvıf: 1. Tasavvuf inançlarını benimseyerek kendini Allah'a adamış kimse, herhangi bir tasavvuf yolunda mertebe katetmiş kişi.
2. Gafletten uzak olarak he