Yatay Hareketlilik:Nüfusun toprak üzerinde yer değiştirmesi ya da aynı tabaka içindeki iş değişiklikleri.
Yatırım:Tasarrufların yeni bir ekonomik mal üretmek amacıyla kullanılması.
Yazgıcı görüş (fatalizm):Her şeyin alın yazısına göre önceden belirlenmiş olduğunu, insanın bu önceden belirlenmiş olan alın
Yeni olguculuk (neopozitivizm):Matematiğin ve mantığın düşünme yöntemleriyle felsefeye güvenilir yeni bir temel sağlama çabası.
Yetenek:1- Bir becerinin kazanılmasına ilişkin gizil gücü veya önceden kazanılmış beceriyi ifade eden genel
Yeter-Sebep İlkesi:Yeterli neden olmadıkça hiçbir olgunun var olmadığını, hiçbir yargının da doğru olmadığını dile geti
Yetersiz Uyarılma:Organizmanın alıştığı düzeyin altında uyarıcı ile karşı karşıya kalması sonucu fizyolojik ve psikolo
Yorumlama:Sembolleştirilmiş önermelere belli bir doğruluk değeri kazandıran anlam belirleme işlemi.
Yönerge:Herhangi bir konuda tutulacak yol için üst makamlardan alt makamlara belli bir esasa dayanarak veril
Yöntem:Bir amaca erişmek için izlenen, tutulan yol. Bilimlerde belli bir sonuca erişmek üzere, bir plana gö
Yöntem Bilimi(Metodoloji):Özellikle felsefe ve bilim alanında yöntem araştırmak ve yeni yöntemler yaratmak üzere ilkeler geliş
Yüce:Yüce; Büyük, ulu, ulvi. Hayranlık uyandıran, ulaşılması zor olan şey. Yaratıcıya verilen en üstün sı
Yüceltme:Cinsellik ve saldırganlık gibi ilkel nitelikteki eğilim ve isteklerin doğal amaçlarından çevrilerek,
Zaman Algısı:Yaşadığımız zaman diliminin içinde bulunduğumuz duruma göre, olduğundan daha uzun ya da kısa algılan
Zeka:Bireyin, gerek sorunları çözerken gerek çevreye uyum sağlarken var olan tüm yetenek ve becerilerini
Zihin(İntellekt):Anlama ve bilgi edinme,düşünme gücü. Anlık. Duyu ve istençten ayrı olarak düşünülen bilme yetisi, ak
Zihinsel Kurgu:Karşılaşılan problemlere hep aynı davranış kalıplarıyla, yöntemlerle çözüm aranması.
Zihinsel Tutum ve Kültürel Ortam:Kültürel ortamın yarattığı zihinsel tutum, nesne ya da olayların algılanmasını etkiler.
Zindeği:Farsça, hayat, dirilik demektir. Hakk'ın kulunu kabul edip, ona, derece derece ebedî olarak sürecek
Ziya:Arapça ışık demektir.
Zorla Kültürleme:Yabancı bir kültürün baskısı yoluyla kültür değişmesinin sağlanması.
Zorlanma:Stres. Organizmada gerginlik, düzen bozukluğu yaratan güç.
Zorunlu Varlık:1- Varlığı hiçbir şeye bağlı olmayan, varlık nedenini kendinde barındıran, bunun sonucu olarak da ke
Zorunluluk:1- Olduğundan başka olmama durumu. Mecburiyet.
2- Bir çıkarımda sonucun öncül veya öncüllerden k
Zulmet:Arapça, karanlık demektir. Madde, maddi âlem. Allah'ın nurundan nasibi olmamak, mahrum kalmak.
Zühul:Arapça, dalgınlık anlamındadır. Kendinden geçmek, gaflet.
Zülf:Farsça, yanağın iki yanına sarkan saça denir. Hiç kimsenin ulaşamadığı gaybî hüviyyet
Zümre:Bir sınıf veya bu sınıf içindeki bir grup.
Zünnâr:Arapça, papazların bellerine sardığı kuşağa denir. Sevgiliye hizmet ve itaat etmeye özenmek, hizmet
Züvvar:Arapça ziyaretçiler demektir. Mevlevî mukabelesini izlemeye gelen ziyaretçiler için kullanılan bir i
Felsefe, Psikoloji, Sosyoloji, Mantık Terimleri Sözlüğünde Kayıtlı Terim: 1080