sömürmek kelimesinin mecaz anlamı

sömürmek kelimesinin mecaz anlamı:
1. Bir yerin zenginlik kaynaklarını kimseye sormadan ve ilgililere danışmadan eline alıp onlardan geniş ölçüde yararlanmak.

2. Bir kimseden ya da bir şeyden haksız ve sürekli çıkarlar sağlamak.

İstediğiniz Kelimenin Mecaz Anlamını Arayın

Sözcüklerin cümle, dize veya deyim içine girdiklerinde, gerçek anlamlarından tamamen sıyrılarak başka bir sözcük ya da kavram yerine kullanılmasıyla kazandığı anlama mecaz (değişmece) anlam denir. Mecaz anlam, Sözcüğün sürekli olmayan, kullanım içinde geçici olarak üstlendiği anlamdır.

Bu sözlük çalışması Türk Dil Kurumunun (TDK) en son değişikliklerine uygun olarak düzenlenmiştir.

temel kelimesinin mecaz anlamı Bir şeyin gelişimi için gereken ilk ögeler.

robot kelimesinin mecaz anlamı Başkasının buyruğu ile iş yapan, kendi akıl ve iradesini kullanmayan kimse.

karagöz kelimesinin mecaz anlamı Güldürüp eğlendiren kimse.

dalga kelimesinin mecaz anlamı 1. Gizli amaç, dalavere. 2. Esrar gibi uyuşturucu maddelerin verdiği keyif hali. 3. Dalgınlık.

uyku kelimesinin mecaz anlamı 1. Çevrede olup bitenin farkında olmama, gaflet, aymazlık. 2. Doğada görülen sükûnet durumu. 3. Gerçeği görememe, dalgınlık, aymazlık.

göbek bağı kelimesinin mecaz anlamı Yakın ilişki.

terane kelimesinin mecaz anlamı Çok tekrarlandığından usanç verici bir durum alan söz.

despot kelimesinin mecaz anlamı Her istediğini ve dilediğini yaptırmak isteyen kimse, tiran.

hâl kelimesinin mecaz anlamı 1. Güç, kuvvet, takat. 2. Kötü durum, sıkıntı, dert.

taşlamak kelimesinin mecaz anlamı Söz dokundurmak.

sulandırmak kelimesinin mecaz anlamı Ciddiyetini, ağırlığını kaybettirmek.

keşif kelimesinin mecaz anlamı Bir şeyin olacağını önceden anlama, sezme, tahmin.

soluk kelimesinin mecaz anlamı Tarz.

arena kelimesinin mecaz anlamı Siyasal çekişmelerin, ayak oyunlarının döndüğü yer.

sarkıtmak kelimesinin mecaz anlamı Asmak, darağacına çekmek.

hazmetmek kelimesinin mecaz anlamı 1. Hoşa gitmeyen bir davranışı karşılıksız bırakmak, içine atmak. 2. Katlanmak, dayanmak, sabretmek.

süslemek kelimesinin mecaz anlamı Birinin ayıplarını uzun uzun yüzüne vurmak.

övütmek kelimesinin mecaz anlamı Yemeği sindirmek.

ayılmak kelimesinin mecaz anlamı Aklı başına gelip gerçeği görmek.

kurcalamak kelimesinin mecaz anlamı Ele alınması hoş karşılanmayan bir konuyu ele almak.

mahşer kelimesinin mecaz anlamı Büyük kalabalık.

öküz kelimesinin mecaz anlamı Bön, görgüsüz ve yeteneksiz kişi.

silik kelimesinin mecaz anlamı Kendini gösteremeyen, dikkati çekmeyen.

veresi kelimesinin mecaz anlamı Özensiz, gönülsüz, önem vermeden.

kızgın kelimesinin mecaz anlamı 1. Kızmış olan, öfkeli, mütehevvir. 2. Kızışık, zorlu, sert, şiddetli.

milyarder kelimesinin mecaz anlamı Pek çok, varsıl.

saptamak kelimesinin mecaz anlamı 1. Bir şeyin belli bir zamandaki durumunu, niteliğini, niceliğini gözleyip onun üzerine kesin bilgi edinmek, tespit etmek. 2. Kesinlikle belirgin kılmak.

mezhep kelimesinin mecaz anlamı Anlayış, görüş.

hukuk kelimesinin mecaz anlamı Ahbaplık, dostluk.

küsmek kelimesinin mecaz anlamı 1. Gelişememek, büyüyememek. 2. Bir madde, herhangi bir sebeple istenilen niteliğini yitirmek.

Mecaz Anlamlı Kelimeler Sözlüğü