kırılmak kelimesinin mecaz anlamı

kırılmak kelimesinin mecaz anlamı:
1. Soğuk, rüzgâr vb. eski gücü kalmamak, azalmak, yatışmak.

2. Cesaret, umut, onur azalmak, yok olmak.

3. Ağaç, dal üzerinde meyve, çiçek, yaprak çok olmak.

İstediğiniz Kelimenin Mecaz Anlamını Arayın

Sözcüklerin cümle, dize veya deyim içine girdiklerinde, gerçek anlamlarından tamamen sıyrılarak başka bir sözcük ya da kavram yerine kullanılmasıyla kazandığı anlama mecaz (değişmece) anlam denir. Mecaz anlam, Sözcüğün sürekli olmayan, kullanım içinde geçici olarak üstlendiği anlamdır.

Bu sözlük çalışması Türk Dil Kurumunun (TDK) en son değişikliklerine uygun olarak düzenlenmiştir.

görünmek kelimesinin mecaz anlamı Azarlamak, gözdağı vermek.

parçalanmak kelimesinin mecaz anlamı Başkasını memnun etmek için çok çalışıp didinmek.

batırmak kelimesinin mecaz anlamı Mahvetmek.

çığırtkan kelimesinin mecaz anlamı Çıkarı olduğu için birini övüp koruyan kimse.

çatı kelimesinin mecaz anlamı 1. Barınılan, sığınılan yer. 2. Belli bir amaca yönelik kimselerin oluşturduğu birlik.

dımdızlak kelimesinin mecaz anlamı Elindeki her şeyini, imkanlarını yitirmiş, bomboş, eli boş.

aşiyan kelimesinin mecaz anlamı Ev, oturulan yer, mesken.

alerji kelimesinin mecaz anlamı Bir kimseye veya bir şeye karşı olumsuz yönde duyulan aşırı duyarlılık.

pirelenmek kelimesinin mecaz anlamı İşkillenmek, huylanmak, kuşkulanmak.

saparta kelimesinin mecaz anlamı Azar, tersleme.

tirendaz kelimesinin mecaz anlamı 1. Becerikli, elinden iş gelir. 2. Temiz ve zarif giyinmiş.

egemen kelimesinin mecaz anlamı Sözünü geçiren, üstünlük kazanan.

komando kelimesinin mecaz anlamı Vurucu güç.

dalgalanmak kelimesinin mecaz anlamı Hareket durumunda olmak, kıpırdamak.

çekiştirmek kelimesinin mecaz anlamı Bir kimsenin kötü taraflarını uzun uzadıya sayıp dökmek.

hurda kelimesinin mecaz anlamı İşe yaramayacak derecede bozulup sakatlanmış, zarar görmüş.

hoca kelimesinin mecaz anlamı Akıl öğreten, öğüt veren kimse.

şiraze kelimesinin mecaz anlamı Düzen, çığır.

çömez kelimesinin mecaz anlamı Birinin kendi işini öğreterek yetiştirmeye başladığı kimse.

sulu kelimesinin mecaz anlamı Yavan şakalar yapan, ciddiyetsiz.

lekelemek kelimesinin mecaz anlamı Birine namusa dokunur bir suç yüklemek.

tapınmak kelimesinin mecaz anlamı Çılgınca sevmek.

yakmak kelimesinin mecaz anlamı Şiddetli aşk telkin etmek.

parlatmak kelimesinin mecaz anlamı 1. İçki içmek. 2. Temizlemek.

hınzırlık kelimesinin mecaz anlamı Kötü huyluluk.

kaos kelimesinin mecaz anlamı Karışıklık, kargaşa.

tamir etmek kelimesinin mecaz anlamı Yapılan bir yanlışı düzeltmeye çalışmak.

misyoner kelimesinin mecaz anlamı Kendini herhangi bir düşünceyi, bir ülküyü yaymaya adayan kimse.

göçebelik kelimesinin mecaz anlamı Sürekli bir yeri olmayıp, sık sık yer değiştirme hali.

nazik kelimesinin mecaz anlamı Dikkat isteyen.

Mecaz Anlamlı Kelimeler Sözlüğü