Acele ile yapılıvermiş, derme çatma yapı.
İstediğiniz Kelimenin Mecaz Anlamını Arayın
Sözcüklerin cümle, dize veya deyim içine girdiklerinde, gerçek anlamlarından tamamen sıyrılarak başka bir sözcük ya da kavram yerine kullanılmasıyla kazandığı anlama mecaz (değişmece) anlam denir. Mecaz anlam, Sözcüğün sürekli olmayan, kullanım içinde geçici olarak üstlendiği anlamdır.
Bu sözlük çalışması Türk Dil Kurumunun (TDK) en son değişikliklerine uygun olarak düzenlenmiştir.
alıcı kelimesinin mecaz anlamı Azrail.
bilek kelimesinin mecaz anlamı Güç, kuvvet.
çatlatmak kelimesinin mecaz anlamı Aklını kaçırmak.
boyunduruk kelimesinin mecaz anlamı Zulüm ve zorbalık baskısı, esaret.
helal kelimesinin mecaz anlamı Nikahlı eş. Bir şeyin hak olması.
çelteşik kelimesinin mecaz anlamı Üstü kapalı söz, kinayeli.
yarın kelimesinin mecaz anlamı Gelecek, ilerideki zaman.
ezik kelimesinin mecaz anlamı Olaylar ve hayat şartları karşısında güçsüz ve sıkıntılı duruma düşmüş olan, üzüntülü.
öz kelimesinin mecaz anlamı Can alıcı nokta, ana öge.
sürtüşmek kelimesinin mecaz anlamı İki kişi birbiriyle geçinememek, bir konuda anlaşamamak.
atmak kelimesinin mecaz anlamı Kendi de bilmediği halde, bilmeyen insanların yanında, bir konuda, biliyormuş gibi bir şeyler söylemek.
arter kelimesinin mecaz anlamı Trafiği çok yoğun olan yol.
çimlenmek kelimesinin mecaz anlamı Yiyeceklerden azar azar alıp yemek.
kızışmak kelimesinin mecaz anlamı 1. Zorlu, sert, kızışık bir durum almak, şiddetlenmek, artmak. 2. Hızlanmak, hareketlenmek.
hücre kelimesinin mecaz anlamı Siyasi bir inançla gizli olarak çalışan bir örgütün genellikle aynı yerde çalışanlarının oluşturduğu topluluk.
yoksulluk kelimesinin mecaz anlamı Verimsizlik, yetersizlik.
hedef kelimesinin mecaz anlamı Amaç, gaye, maksat.
kıvılcım kelimesinin mecaz anlamı Harekete geçiren etken.
avukat kelimesinin mecaz anlamı Üstüne vazife olmadığı, gerekmediği halde başkasını savunmaya, onun adına konuşmaya kalkışan kişi.
dalmak kelimesinin mecaz anlamı Başka bir şeyle uğraşamayacak veya başka bir şeyi düşünemeyecek biçimde kendini bir şeye kaptırmak.
ziftlenmek kelimesinin mecaz anlamı Bir işten kendine yolsuz olarak kazanç sağlamak.
ahtapot kelimesinin mecaz anlamı 1. Çıkarcı, asalak. 2. Sırnaşık, yapışkan (kişi).
bölücü kelimesinin mecaz anlamı Bir topluluğu, birliği parçalama, bölme amacında olan, fesatçı, münafık.
lava etmek kelimesinin mecaz anlamı Birini çekiştirmek.
korkuluk kelimesinin mecaz anlamı Kendisine verilen işi yapmayan veya ancak yer doldurmaya yarayan kimse veya topluluk.
kotarmak kelimesinin mecaz anlamı 1. Bir işi tamamlamak, bitirmek. 2. Üstesinden gelmek.
isnat kelimesinin mecaz anlamı Karacılık, iftira.
kalıt kelimesinin mecaz anlamı 1. Kalıtım yoluyla geçmiş olan şey. 2. Görenekler yoluyla yerleşmiş olan tutum veya davranış biçimi.
komedi kelimesinin mecaz anlamı 1. Yalan ve yapmacık söz veya davranış. 2. Gülmeye neden olan olay veya olaylar.
alevlenmek kelimesinin mecaz anlamı 1. Şiddeti artmak. 2. Öfkelenmek.