cilve kelimesinin mecaz anlamı

cilve kelimesinin mecaz anlamı:
Görünme, ortaya çıkma, tecelli.

İstediğiniz Kelimenin Mecaz Anlamını Arayın

Sözcüklerin cümle, dize veya deyim içine girdiklerinde, gerçek anlamlarından tamamen sıyrılarak başka bir sözcük ya da kavram yerine kullanılmasıyla kazandığı anlama mecaz (değişmece) anlam denir. Mecaz anlam, Sözcüğün sürekli olmayan, kullanım içinde geçici olarak üstlendiği anlamdır.

Bu sözlük çalışması Türk Dil Kurumunun (TDK) en son değişikliklerine uygun olarak düzenlenmiştir.

damar kelimesinin mecaz anlamı 1. Soy, yaradılış. 2. Huy.

kilitlemek kelimesinin mecaz anlamı 1. Sıkıca tutmak. 2. Kapatmak.

kök kelimesinin mecaz anlamı 1. Dip, temel, esas. 2. Kaynak, köken.

asalak kelimesinin mecaz anlamı Başkalarının sırtından geçinen (kimse), abacı, ekti, otlakçı, tufeyli.

geniş kelimesinin mecaz anlamı 1. Kolay kolay tasalanmayan, hoşgörülü, rahat. 2. Çok.

sahneye çıkmak kelimesinin mecaz anlamı Kullanılmak, görünmek, ortaya çıkmak.

güdümlü kelimesinin mecaz anlamı Belirli bir plan veya yönde yürütülen bir amacı bir eğilimi yansıtan.

efendi kelimesinin mecaz anlamı Görgülü, nazik, kibar.

olgunluk kelimesinin mecaz anlamı İnsanların bilgi, görgü ve hoşgörü bakımından gereği kadar gelişmiş olma durumu, yetkinlik, kemal.

darboğaz kelimesinin mecaz anlamı Toplumun, çözümlenmesinde güçlüklerle karşılaşılan bunalımlı durum, sıkışmak.

kukla kelimesinin mecaz anlamı Kendi irade ve kararıyla hareket etmeyip başkasının elinde alet olan kimse.

konuşmak kelimesinin mecaz anlamı 1. Geçerli olmak, etkin olmak. 2. Flört etmek.

azıtmak kelimesinin mecaz anlamı Çığırından çıkmak veya çıkarmak, ölçüyü kaçırmak.

saye kelimesinin mecaz anlamı Koruma, yardım.

çocuk kelimesinin mecaz anlamı 1. Büyükler arasında daha az yaşlı olan kişi. 2. Büyüklere yakışmayacak daha çok küçüklerin yapabileceği gibi davranan kimse. 3. Belli bir işte yeteri kadar deneyimi ve yeteneği olmayan kimse.

diktatör kelimesinin mecaz anlamı Zorba.

teşvik etmek kelimesinin mecaz anlamı Bir kimseyi kötü bir iş yapması için kandırmak, kışkırtmak.

net kelimesinin mecaz anlamı Açık seçik olan, anlaşılmaz yanı bulunmayan.

eritmek kelimesinin mecaz anlamı 1. Harcayıp tüketmek. 2. Çok üzmek. 3. Zayıflatmak.

yağdırmak kelimesinin mecaz anlamı Çokça ortaya koymak ya da saçmak, savurmak.

organ kelimesinin mecaz anlamı Bir görevi yerine getirmekle yükümlü kuruluş ya da o kuruluşun bölümlerinden biri.

rota değiştirmek kelimesinin mecaz anlamı Tutumunu değiştirmek, izlediği yoldan ayrılmak.

şebek kelimesinin mecaz anlamı Çirkin ve arsız kimse.

yüklenmek kelimesinin mecaz anlamı 1. Üstüne düşmek, zorlamak. 2. Bir şeyi yapmayı kabul etmek, üstüne almak.

çalmak kelimesinin mecaz anlamı Zamanı boşa harcatmak, ziyan edilmesine yol açmak.

ulaşmak kelimesinin mecaz anlamı Bir şeyi elde etmek, o şeye erişmek.

ekmek kelimesinin mecaz anlamı 1. İnsanı geçindirecek iş, kazanç. 2. Bir şeyin başlamasına yol açacak sebepleri hazırlamak.

sökmek kelimesinin mecaz anlamı 1. Karışık veya bilinmeyen harf ve işaretlerle yazılı bir yazıyı okumak. 2. Okuyabilme becerisini kazanmak.

bal kabağı kelimesinin mecaz anlamı Aptal, beyinsiz kimse.

alınmak kelimesinin mecaz anlamı Eleştirel ya da benzeri bir sözün veya kendince olağan olmayan bir davranışın kendisine karşı olduğunu sanarak bunu kırgınlıkla göstermek.

Mecaz Anlamlı Kelimeler Sözlüğü