Başkalarının sırtından geçinen (kimse), abacı, ekti, otlakçı, tufeyli.
İstediğiniz Kelimenin Mecaz Anlamını Arayın
Sözcüklerin cümle, dize veya deyim içine girdiklerinde, gerçek anlamlarından tamamen sıyrılarak başka bir sözcük ya da kavram yerine kullanılmasıyla kazandığı anlama mecaz (değişmece) anlam denir. Mecaz anlam, Sözcüğün sürekli olmayan, kullanım içinde geçici olarak üstlendiği anlamdır.
Bu sözlük çalışması Türk Dil Kurumunun (TDK) en son değişikliklerine uygun olarak düzenlenmiştir.
sarılmak kelimesinin mecaz anlamı Büyük bir istekle kendini vermek, benimsemek.
lapacı kelimesinin mecaz anlamı Vücutça toplu ve iri olmasına rağmen direnci az olan.
koltuk altı kelimesinin mecaz anlamı Kayırma.
mahsul kelimesinin mecaz anlamı Ortaya çıkan, elde edilen şey.
ileri kelimesinin mecaz anlamı Benzerlerini geride bırakmış.
şebeke kelimesinin mecaz anlamı Birbiriyle bağlantılı ve gizli çalışan kimselerin tümü.
köle kelimesinin mecaz anlamı Herhangi bir şeye aşırı derecede bağlı olan kimse.
tuş olmak kelimesinin mecaz anlamı Yenilmek.
aktör kelimesinin mecaz anlamı Herhangi bir olayda etkisi veya katkısı olan kimse.
keçeleşmek kelimesinin mecaz anlamı Vücudun bir yeri uyuşup varlığı duyulmaz olmak.
çarpık kelimesinin mecaz anlamı 1. Kötü. 2. Aksi, ters, huysuz bir biçimde.
torpil kelimesinin mecaz anlamı 1. Bir kimseyi kayırma işi. 2. Birini kayıran kimse, kayırıcı.
onarmak kelimesinin mecaz anlamı Bir kusur veya yanlışlığı bağışlatacak davranışlarda bulunmak.
çizi kelimesinin mecaz anlamı Tutum, davranış.
yolcu kelimesinin mecaz anlamı 1. Doğması beklenen çocuk. 2. İyileşmesi umutsuz hasta. 3. İşten çıkarılması beklenen kimse.
safsata kelimesinin mecaz anlamı Boş ve asılsız söz, saçma sapan söz.
veda etmek kelimesinin mecaz anlamı Sevilen bir şeyle olan ilgisini kesmek.
köprü kelimesinin mecaz anlamı İki şey arasında bağ veya ilişkiyi sağlayan şey.
sulu zırtlak kelimesinin mecaz anlamı Oyunlarda kuralları bozup mızıkçılık eden, ağlayan, kaçan kimse.
saydam kelimesinin mecaz anlamı Açık seçik, belirgin.
gerdan kırmak kelimesinin mecaz anlamı Boynu, başı geriye oynatarak büyüklük taslar bir durum almak.
tip kelimesinin mecaz anlamı İlgi çekici, değişik, delice davranışları olan kimse.
ukde kelimesinin mecaz anlamı İçe dert olan şey.
çile kelimesinin mecaz anlamı Zahmet, sıkıntı.
şakullemek kelimesinin mecaz anlamı Yoklamak.
hayati kelimesinin mecaz anlamı Büyük önem taşıyan, önemli.
palazlanmak kelimesinin mecaz anlamı Paralanmak, varlığı artmak.
ineklik kelimesinin mecaz anlamı Bönlük.
yaldızcı kelimesinin mecaz anlamı Değerli ve sağlam değil de gösterişli iş yapan.
elleşmek kelimesinin mecaz anlamı Birine dokunacak söz söylemek.