Çok sıkıntılı yer.
İstediğiniz Kelimenin Mecaz Anlamını Arayın
Sözcüklerin cümle, dize veya deyim içine girdiklerinde, gerçek anlamlarından tamamen sıyrılarak başka bir sözcük ya da kavram yerine kullanılmasıyla kazandığı anlama mecaz (değişmece) anlam denir. Mecaz anlam, Sözcüğün sürekli olmayan, kullanım içinde geçici olarak üstlendiği anlamdır.
Bu sözlük çalışması Türk Dil Kurumunun (TDK) en son değişikliklerine uygun olarak düzenlenmiştir.
arena kelimesinin mecaz anlamı Siyasal çekişmelerin, ayak oyunlarının döndüğü yer.
tufan kelimesinin mecaz anlamı 1. Şiddetli yağmur. 2. Çok yoğun veya şiddetli şey.
torpil kelimesinin mecaz anlamı 1. Bir kimseyi kayırma işi. 2. Birini kayıran kimse, kayırıcı.
bit yeniği kelimesinin mecaz anlamı Bir işin gizli kalmış kötü ve aksak tarafı, kuşkulu bir nokta.
kekremsilik kelimesinin mecaz anlamı Asık suratlı olma, yüzü gülmeme.
kâhyalık kelimesinin mecaz anlamı Üstüne gerek olmayan işlere karışma hali.
perese kelimesinin mecaz anlamı Durum, derece, kerte.
dağlamak kelimesinin mecaz anlamı 1. Acısı yüreğine işlemek. 2. (Çok sıcak, soğuk veya acı bir şey) Yakmak.
kenetlemek kelimesinin mecaz anlamı 1. Birbirine geçirerek bağlamak. 2. Sıkıca birbirinin üzerine kapamak.
güdük kelimesinin mecaz anlamı Yetersiz, sonuç vermemiş durumda olmak.
paçavra kelimesinin mecaz anlamı Değersiz ve iğrenç şey, paçavra gibi değersiz kimse ya da şeyleri nitelerken kullanılır.
ağırlaşmak kelimesinin mecaz anlamı 1. Ağırbaşlı olmak. 2. Güçleşmek, zorlaşmak. 3. Hasta tehlikeli duruma gelmek, fenalaşmak.
artık kelimesinin mecaz anlamı Hiç değeri olmayan, değersiz.
dalgacı kelimesinin mecaz anlamı İşine gereken önemi, özeni ve dikkati göstermeyen.
ahlat kelimesinin mecaz anlamı Kaba, bilgisiz, duygusuz, biçimsiz adam.
terane kelimesinin mecaz anlamı Çok tekrarlandığından usanç verici bir durum alan söz.
köçek kelimesinin mecaz anlamı Ağır başlı davranışları olmayan kimse.
havai kelimesinin mecaz anlamı Dilediği gibi davranan, uçarı, hoppa.
kızgın kelimesinin mecaz anlamı 1. Kızmış olan, öfkeli, mütehevvir. 2. Kızışık, zorlu, sert, şiddetli.
muharebe kelimesinin mecaz anlamı Güçlü tartışma.
küfe kelimesinin mecaz anlamı Kaba et, kıç.
çarşaflamak kelimesinin mecaz anlamı Kötü duruma düşmek.
yataklık kelimesinin mecaz anlamı (Yataklık etmek) Suçluları barındırmak ve onlara yardım etmek.
elleşmek kelimesinin mecaz anlamı Birine dokunacak söz söylemek.
sömürmek kelimesinin mecaz anlamı 1. Bir yerin zenginlik kaynaklarını kimseye sormadan ve ilgililere danışmadan eline alıp onlardan geniş ölçüde yararlanmak. 2. Bir kimseden ya da bir şeyden haksız ve sürekli çıkarlar sağlamak.
kaba kelimesinin mecaz anlamı 1. Terbiyesiz, görgüsü kıt, nezaketsiz. 2. Terbiyeye, inceliğe aykırı.
tuvalet kelimesinin mecaz anlamı Ayakyolu, hela.
bağırmak kelimesinin mecaz anlamı Kendini belli etmek.
çökkün kelimesinin mecaz anlamı Vücut, akıl ve ruhça gücü azalmış olan.
kader kelimesinin mecaz anlamı Genellikle kaçınılmaz kötü talih.