borç kelimesinin mecaz anlamı

borç kelimesinin mecaz anlamı:
Birine karşı bir şeyi yerine getirmek gerekliliği, yükümlülük, vecibe.

İstediğiniz Kelimenin Mecaz Anlamını Arayın

Sözcüklerin cümle, dize veya deyim içine girdiklerinde, gerçek anlamlarından tamamen sıyrılarak başka bir sözcük ya da kavram yerine kullanılmasıyla kazandığı anlama mecaz (değişmece) anlam denir. Mecaz anlam, Sözcüğün sürekli olmayan, kullanım içinde geçici olarak üstlendiği anlamdır.

Bu sözlük çalışması Türk Dil Kurumunun (TDK) en son değişikliklerine uygun olarak düzenlenmiştir.

cıvık kelimesinin mecaz anlamı Soğuk ve can sıkıcı şakalar yapan (kimse).

dişlemek kelimesinin mecaz anlamı Güçlenmek, dediğini yaptırır olmak.

balıklama kelimesinin mecaz anlamı Bir işe, bir duruma, bir harekete sonucunun ne olacağını düşünmeden girişerek.

dilenmek kelimesinin mecaz anlamı Kendisini acındırarak bir kimseden bir şey istemek.

çatı kelimesinin mecaz anlamı 1. Barınılan, sığınılan yer. 2. Belli bir amaca yönelik kimselerin oluşturduğu birlik.

parazit kelimesinin mecaz anlamı 1. Herhangi bir işte, olayda sorun çıkaran kimse. 2. Başkalarının sırtından geçinen kimse.

kriz kelimesinin mecaz anlamı Bir toplumun, bir kuruluşun veya bir kimsenin yaşamında görülen güç dönem, bunalım, buhran.

kalıp kelimesinin mecaz anlamı 1. Gösterişli görünüş. 2. Biçim, durum. 3. Yenilikten uzak, özgün olmayan.

yokluk kelimesinin mecaz anlamı Fakirlik, yoksulluk.

tütmek kelimesinin mecaz anlamı Yaşamak, varlığını sürdürmek.

saklamak kelimesinin mecaz anlamı Korumak, esirgemek.

keçileşmek kelimesinin mecaz anlamı İnadı tutmak.

kurtlanmak kelimesinin mecaz anlamı 1. Rahat oturmayıp telaş ve sabırsızlık göstermek. 2. Sürekli kımıldanmak. 3. Bir yerde çok oturmaktan bıkarak gezme gereği duymak.

yörüklemek kelimesinin mecaz anlamı 1. Ağır bir işi, yapsın diye birine vermek. 2. Üstüne atmak, yastamak, inat etmek. 3. Bir yükümlülük altına sokmak.

bırakmak kelimesinin mecaz anlamı 1. Özgürlük vermek, hürriyetine kavuşmasını sağlamak. 2. Boşamak. 3. Unutmak.

göynümek kelimesinin mecaz anlamı Dertlenmek, üzülmek, içlenmek.

dağıtmak kelimesinin mecaz anlamı 1. Bir topluluğun varlığına son vermek, feshetmek. 2. Kurulu bir düzeni bozmak. 3. Etkisini, gücünü azaltmak, gidermek.

çatmak kelimesinin mecaz anlamı 1. Sertlik, öfke bildiren bir duruma sokmak. 2. Rastlamak, karşılaşmak.

çapanoğlu kelimesinin mecaz anlamı Başa dert olacak durum.

yukarı kelimesinin mecaz anlamı Yüksek bir kişi ya da orun.

ambar kelimesinin mecaz anlamı Tahılın ya da benzeri tarım ürününün çok üretildiği bölge.

veda etmek kelimesinin mecaz anlamı Sevilen bir şeyle olan ilgisini kesmek.

inhisar kelimesinin mecaz anlamı Tek başına sahip olma.

karabaş kelimesinin mecaz anlamı Evlenmemiş, evlenmek istemeyen adam.

uyanmak kelimesinin mecaz anlamı 1. Gerçekleri anlar, kavrar duruma gelmek. 2. Bilgisizlikten kurtulmak. 3. Cinsel yönden hazır duruma gelmek.

çevre kelimesinin mecaz anlamı 1. Aynı konu ile ilgisi bulunan kimselerin tümü, muhit. 2. Bir kimse ile ilişkisi bulunanlar, muhit.

yatak kelimesinin mecaz anlamı Bir şeyin çokça bulunduğu yer.

basamak kelimesinin mecaz anlamı Bir amaca ulaşmak için yararlanılan kişi, durum veya yer.

kaşınmak kelimesinin mecaz anlamı 1. Kendi aleyhinde olan bir işlemi sonuçlandıracak hareketlerde bulunanlar için söylenir. 2. Kötü bir karşılık gerektiren davranışlarda bulunmak.

keçi kelimesinin mecaz anlamı İnatçı.

Mecaz Anlamlı Kelimeler Sözlüğü